“Suudi Arabistan, Hac’dan elde ettiği parayı ne yapıyor görüyorsunuz … Umre’den elde ettiği parayı ne yapıyor tanık oluyorsunuz. Allah’ın evi üzerinden hiçbir emek sarf etmeden elde ettikleri serveti nereye harcıyorlar? Petrol ve gazdan, Allah’ın kendilerine yerden bitirdiği imkanları nasıl çarçur ediyor şahidsiniz…
Suud tüm bu imkanı, İslam’ı yaymak, yoksulluğu azaltmak veya sağlık ve eğitime destek vermek için kullanmak yerine futbol kulüplerine ve Batılı futbolculara harcıyor. Milyarlarca doları hem de gözünü kırpmadan bu uğurda harcıyor. Ne Allah’tan çekiniyor ne kuldan utanıyor.
Suudi Arabistan nereye gidiyor?
Ne yazık, ne yazık….
Buna dur diyecek yok mu? Bu kötü gidişata dur diyen gençleri “El Kaideci” ilan ederek her birini hapislere tıktılar.. Âlimleri yobazlıkla suçladılar. Seküler bir Suud için başlarına Salman gibi bir beyinsizi getirdiler. Amerika’ya yanaşmak için, her tür batılılaşma için Cadılar Bayramı bile kutlayacak hale gelip rezilce adımlar attılar….
Ses vermeye ses çıkarmaya korkanlar işte şimdi korkaklığına yansın. O gençlerin hapislerde çürümesine ses çıkarmayan zihniyet, bu adaletsizliğe dur demeye cesaret edemeyen herkes bu acıyı çekiyor. Dünün korkaklığı, pısırıklığı onlara cahil ve kafirleşmiş bir nesil olarak geri dönüyor…
Suudi Arabistan Suudi Amerika oldu… Alimler hapiste, gençler hapiste… Özgür olanlar ise edepsizliğe, hainliğe peşkeş çeken, göz yumanlar. O halde sizde bir hayır kalmamıştır…
Hz. Muhammed (s.a.v) darlanınca, sahipsiz kalınca elini açtı, Allah’a sığındı. “Yarabbi bana iki Ömer’den birini ver” diye dua ettiğinde Allah ona gerçek adı Ömer olan Ebu Cehil yerine Hz. Ömer’i verdi…
İşte Suud halkı, ki onlar darlanınca Allah’ı unuttu… “Onlar Allah’ı unutunca Allah da onları unuttu. ” (Tevbe 67) Allah’tan hakkı adaleti istemek yerine, menfaatleri elden gidecek diye zulme de karşı çıkmadılar. Onlara malları tatlı geldi. İş yerleri, lüks evleri, Allah ve Resulü’nün dinini savunmak yerine tercih ettiler…
“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez.” (Tevbe 24)
İşte onlar elleriyle cihad etmedikleri gibi dilleri ile de cihad etmediler. Yüce Allah da onlardan izzeti çekti aldı. Böylece Allah Rasulunun sığındığına sığınmadıkları için, Yüce Allah da aralarından Hz.Ömer’in torunlarını ayırdı. Onları Ebu Cehil’in torunu olmaya layık etti. Ki onlar bu halleriyle dedelerinden daha aşağı, rezil ve sefildirler… Çünkü Ebu Cehil onurlu bir adamdı. Yaptığı şey aslında kendi öz kültürüne sahip çıkmaktı… O, batıya, oraya buraya özenti değil, geleneklerine bağlı bir adamdı. Kültürüne, örfüne, adetine sadıktı… Atalarına sadıktı. Bunlarda o da yok…
İşte gerçek teröristler belli oldu. Din teröristi bunlardır. 1500 yıllık İslam’ın izlerini kazımaya çalışan teröristler, Suud hanedanı ve ona peşkeş çeken yalakalarıdır… Sonları, onlara sessiz kalanlarınkilerle aynıdır. Helak olmaya yüz tutmuş bir toplumdan Allah’a sığınırız.
Bizim ülkemize gelince, özüne farklılaşan bu nesil, evet bu nesil bu toprakları bize hediye eden nesille çelişmektedir. İstanbul’u fetheden sultan Fatih ne bunun için fethetmiş ne de Alpaslan Anadolu’nun kapılarını İslam’a açarken bugünü kastetmiştir…
Biz özümüze yabancılaşalı çok oldu. Yozlaşalı çok oldu. Âlimleri kaybedeli çok oldu…. Aramızda hayırlı olanları toprağa gömeli çok oldu. Bizim halimiz zaten harab… Bizlere Ömer gibi dimdik adamlar gönder Ya Rab…. Cahillerin babasına torun olmaktan kurtulalım, ki onu da hak ettiğimiz söylenemez…
Allah’tan bağışlanma ve yardım diliyoruz…
Nazif Karaca
Kaynak: Mira Haber