Küfür tek millet: Hindistan İsrail’in uyguladığı soykırımı neden kendi savaşı gibi görüyor?

İsrail tarihinde, köy ve kasabalarına Filistinlilerin girmesi, İsrailli komando ve askerlerin ele geçirilip rehin alınması, Gazze’yi çevreleyen İsrail çitlerinin üzerinden yamaç paraşütü yapan Hamas savaşçıları, çölde konser veren Filistinli savaşçılardan kaçan İsraillilerin görüntüsü 1948’den bu yana ilk kez meydana geliyor.

Konuşan kafaların hepsi dışarıda, müzakere ediyor, tartışıyor ve spekülasyon yapıyor. Ancak kesin olan bir şey var ki “Senaryo tersine döndü.”

Dünya, güvenlik ihlalinin boyutu ve sahadaki durum da dahil olmak üzere hafta sonunda yaşanan olayları anlamlandırmaya çalışırken, Hindistan’daki Hindu milliyetçileri kendilerine ait bir kampanya başlattılar: “İsrail’e güçlü bir destek gösterisi.”

Ancak önce, Hamas’ın yerleşimci rejime saldırı başlatmasından birkaç saat sonra Narendra Modi hükümeti İsrail’deki Hintliler için bir tavsiye mesajı yayınladı.

Bu arada Batılı liderlerin çoğu kahvaltılarını bile yapmamıştı.. Modi, “İsrail’deki terör saldırıları karşısında şok olduğunu” ifade eden bir açıklama yaptı.

Modi X’e şunları yazdı: “Düşüncelerimiz ve dualarımız masum kurbanlar ve aileleriyle birlikte. Bu zor zamanda İsrail ile dayanışma içindeyiz.”

 

Modi’nin tepkisi, yalnızca ülkenin İsrail ve Filistin konusunda uzun süredir devam eden ve tarafsız bir tavır sergilediği kamusal tutumundan kopmakla kalmadı, aynı zamanda Küresel Güney’in geri kalanından bir ayrılışı da temsil etti.

Modi’nin Filistinlileri yok etmesi ve İsrail’e kesin desteği, Bharatiya Janata Partisi’nin (BJP) birçok lideri, üyesi ve destekçisi tarafından da hemen tekrarlandı.

Hindistan ordusundaki eski bir albay ve şu anda yenilenebilir bir enerji firmasının ödüllü baş işletme subayı , İsrail’e, “Hamas’a merhamet yok, acıma yok, pişmanlık yok” şeklinde çağrıda bulundu.

Karnataka eyaletindeki yasama meclisinin bir BJP üyesi, X’e şunları yazarak, Hindistan’ın “Siyasi motivasyonlu Radikalizme karşı durmazsak İsrail’in bugün karşı karşıya olduğu durumla karşı karşıya kalabileceğini” belirtti:

“Bütün bu Hamas, Lashkar ve IŞİD aynı düşüncedendir… Teröristtirler.. Dünya İsrail’le dayanışma içinde olmalı.” şeklindeki gönderisinde Pakistan silahlı grubu Lashkar-e-Taiba ve Pakistan istihbarat teşkilatına atıfta bulundu.

Bazı gruplar, Hamas savaşçılarını İsraillilerin kafalarını kesmekle suçlayan bir video paylaştı ve şunları kaydetti: “Onlar insan değiller, inançları onları hayvanlardan daha kötü kılıyor… Sözde ‘laik-liberaller’ bunları mı destekliyor?”

Videonun kaynağı araştırılınca 2016’da Suriye’den olduğu ortaya çıktı. Video hâlâ X’te yayında ve iki milyondan fazla izlenme sayısına ulaştı. 

‘Hindistan İsrail’in yanında’

 

Bunca destek seli ve yararlı dezenformasyon kampanyası gözden kaçmadı. Bu çaba, çevrimiçi ortamda yürütülen anlatısal savaşta o kadar etkiliydi ki, İsrail devletinin resmi X sayfası, sosyal uygulamada trend olan “Hindistan İsrail’ledir” ifadesinin ekran görüntüsünü paylaştı ve cömert desteği için Hindistan’a teşekkür etti.

Pazar günü, İsrail’in Yeni Delhi Büyükelçisi Naor Gilon, birçok Hintlinin savaş çabalarına gönüllü olarak katıldığını gören İsrail’e yardım etme coşkusundan keyif aldığını söyledi.

Bugün İsrail’de bakıcı, elmas tüccarı ve öğrenci olarak çalışan yaklaşık 18.000 Hint vatandaşı var . İsrail’de ayrıca 85.000 civarında Hint kökenli Yahudi bulunmaktadır .

Ayrıca, artan sayıda burs ve fırsat, Hintli öğrencileri İsrail’de okumaya teşvik ediyor.

Öte yandan, Netanyahu 2018’de Hindistan’ı ziyaret ettiğinde Bollywood yıldızlarıyla tanıştı ve Tel Aviv’le daha yakın çalışma sözü verdi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Gazze’deki Filistinli “teröristlerle”(!) savaşan İsrailli elit terörle mücadele ekibini konu alan hit televizyon programı Fauda , ​​Hindistan’da o kadar başarılı oldu ki tüm dünyada yankı buldu.

Başrolünü Fauda’nın Tsahi Halevi’sinin üstlendiği  yeni Bollywood-İsrail geçiş filmi Akelli de tahmin edilebileceği gibi Müslüman “terörizmi” etrafında dönüyor. Bu durumda Hintli bir genç kız, İslam Devleti’nin yönetimi altındaki bir Müslüman ülkede kendisini sıkıntı içinde buluyor ve kurtarılması gerekiyor; bu da açgözlü, sapkın Müslüman erkek terörist kinayesini bir kez daha güçlendiriyor.(!)

İsrail özentiliği

 

Yeni Delhi’deki eski İsrailli diplomat Hodaya Avzada, Hintlilerin örnek alınacak bir ülke olarak İsrail’e saygı duyduğuna inandığını söyledi.

Bu yılın başlarında Londra’da düzenlenen halka açık bir etkinlikte “Hintliler, İsrail’e kalitenin markası olarak bakıyorlar ve birçok açıdan bize saygı duyuyorlar” dedi . “İsrail yoktan oluşturulmuş, doğal kaynakları, hiçbir şeyi olmayan bir ülkeydi ve sonra bu bölgesel süper güç haline geldi.” diye ekledi.

Avzada, Hindistan’daki Hinduların İsrail’deki Yahudilerin durumuyla paralellik kurduğunu da sözlerine ekledi: “Birçok açıdan sadece bir din

olmaktan ziyade ulusal bir duygu olan Hinduizm’i korumak zorunda olduklarını hissediyorlar.” 

İsrail gibi Hindistan da hem zalim hem de mazlum olmak istiyor ya da en azından bunu deneyerek mağlup olmak istiyor.

Özellikle son on yılda İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı yöntemler, Hindistan’ın Müslümanlara ve Keşmirlilere karşı yürüttüğü eylemlerde referans noktası haline geldi. Yahudilerin antisemitizme karşı tepkileri ve bunun Filistinlilere karşı silah haline getirilmesi, Hindu milliyetçiliğini meşrulaştırmaya yönelik kullanışlı bir taktik kitabına katkıda bulundu.  

İsrail’e yapılan bir saldırı artık Hindistan’a yapılmış bir saldırıdır, çünkü Hindistan’ın kendi imajı da tehlikededir.

Kaynak: Mira Haber