İsrail, soykırımı reddeden askerine hapis cezası verdi!

Siyonist İsrail ordusunda görevli yedek asker Ron Feiner, Gazze’deki askeri operasyonlara katılmayı “vicdani ve ahlaki” nedenlerle reddettiği için 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Feiner, 26 yaşında bir öğrenci ve Nahal Tugayı’nda eski bir bölük komutanı. 7 Ekim 2023’ten bu yana 270 gün yedek görev yaptıktan sonra, işgal hükümetinin ateşkesi ve rehine anlaşmalarını kasıtlı olarak sabote ettiğini belirterek yeniden göreve gitmedi. “Doğru olan artık bu savaşa katılmamaktır,” dedi.

Feiner’in cezası, kısa süre önce benzer gerekçelerle 5 gün hapis cezası alan yedek subay Daniel Yahalom’un ardından geldi. Ancak Feiner’in üsse hiç rapor vermemesi nedeniyle daha ağır bir ceza aldı. Askerî mahkeme, Feiner’in “ciddi bir suç” işlediğini iddia ederken, kamuoyunda destek ve eleştiri eş zamanlı yükseldi.

“Ceza, siyasi bir zulüm”

Toplumsal adalet hareketi Standing Together, cezayı “siyasi zulüm” olarak nitelendirdi. Açıklamada, “Bu, savaşı ve işgali sorgulayanları susturmaya çalışan giderek otoriterleşen bir hükümetin işareti” denildi. Grup, İsrail’in sürdürdüğü işgal politikasının hem ahlaki hem stratejik olarak iflas ettiğini ve buna karşı sesini yükseltenlerin cezalandırılmasının, iktidarın çaresizliğini gösterdiğini vurguladı.

İsrail’in işgalci yaklaşımı, yalnızca Filistinlilere yönelik şiddet ve yıkımla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda kendi yurttaşlarını da vicdanlarıyla çarpışmaya zorluyor. Feiner’in ifadesinde belirttiği gibi, “Gerçekle yüzleşmeli ve daha iyi bir dünya hayal etmeliyiz.” Bu sözler, işgalin sadece askeri değil, ahlaki bir kriz de yarattığını gösteriyor.

Görev reddinde ciddi bir artış var

Öte yandan, yedek askerlerin görev reddi oranındaki artış da dikkat çekiyor. Yerel basına göre, göreve katılım oranları %75-85’e düşerken, reddetme oranları %25’e yaklaştı. Bu durum, soykırımın, sadece kurbanları değil, uygulayıcıları üzerinde de yıkıcı bir etki yarattığının göstergesi.

Ron Feiner’in ve onun gibi vicdani retçilerin tutumu, İsrail toplumunda işgal, savaş ve devlet politikalarının meşruiyeti üzerine daha derin bir sorgulamanın kapısını aralıyor. Giderek artan bu itirazlar, işgalin sürdürülemezliğine dair içeriden yükselen güçlü bir uyarı olarak görülüyor. 

Kaynak: Mira Haber