İsrail’in aylardır süren kuşatması ve saldırıları nedeniyle Gazze’de insani felaket her geçen gün derinleşiyor
Henüz beş aylık bile olmayan küçük bebek Suvar Aşur, bu trajedinin en çarpıcı sembollerinden biri haline geldi. Bombardıman altında dünyaya gelen kız çocuğu, ne anne sütüne ulaşabildi ne de gerekli tıbbi yardımı alabildi.
Ağır beslenme yetersizliği ve açlıkla mücadele eden Suvar, bugün ölümle yaşam arasındaki ince çizgide solunum mücadelesi veriyor. Bu sebeple doğumundan bu yana az da olsun kilo alamadı. Aksine, her geçen gün daha da zayıflıyor.

Annesi açlıktan tükenmiş halde, babası ise görme engelli. Ailenin içinde bulunduğu durum, Gazze’deki binlerce sivilin karşı karşıya olduğu çaresizliği gözler önüne seriyor. Suvar, nefes bile alamayan bir halkın en savunmasız bireylerinden biri olarak, tüm dünyanın gözü önünde yavaşça ölüme sürükleniyor.

Abluka altındaki bölgede temel gıda ve sağlık hizmetlerine erişimin neredeyse tamamen durması, özellikle Suvar gibi bebekler ve çocuklar için ölümcül sonuçlar doğuruyor.
Uluslararası yardım kuruluşları, bölgede bebek ölümlerinin her geçen gün arttığını ve açlık kaynaklı sağlık krizinin kontrolden çıktığını bildirse de durum değişmiş değil. Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleri, İsrail’in Gazze’deki abluka ve saldırılarını “kolektif cezalandırma” olarak nitelendirirken, tüm bu çağrılara rağmen 2 aydır bölgeye bir şişe su bile girmedi.
Suwar Ashour’un durumu, Gazze’de benzer durumda olan binlerce çocuğun yaşadığı dramın yalnızca bir örneği. Her geçen dakika, uluslararası toplumun sessizliği daha fazla cana mal oluyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.