YNVEUDFJ7BIWBBVWGBXHWUSZS4

Keşmir göğünde kırılgan barış: Bugün sustular, ya yarın?

100 Uçak, 1 Saatlik Gövde Gösterisi

İki nükleer gücün gökyüzünde karşı karşıya geldiği, 100’den fazla savaş uçağının yer aldığı ve yaklaşık bir saat süren hava çatışması, dünya kamuoyunun yüreğini ağzına getirdi. Ancak bu kez kurşunlardan çok hesaplar konuştu. Savaşın eşiğinden dönülen bu krizde devreye giren diplomasi, caydırıcılık dengesi ve sınırlı angajman kuralları, topyekûn yıkımın önüne set çekti.

Askeri ve stratejik uzman Tümgeneral Fayez El Duwairi, bu gerilimin perde arkasını analiz ederek, Hindistan ile Pakistan arasındaki ateşkesin ardında sadece siyasi baskıların değil, askeri gerçekliğin de yattığını vurguladı. El Duwairi’ye göre yaşananlar bir savaş değil, tam anlamıyla bir güç gösterisiydi.

Pakistan’ın sessiz üstünlüğü

Duveyri’nin analizine göre Pakistan, radar ve füze sistemlerinde sağladığı teknik üstünlükle çatışmada taktiksel avantaj elde etti. Ancak bu üstünlüğü büyütmek yerine, kontrollü kalmayı tercih etti. Bir Pakistanlı yetkiliye atıfla, “Daha fazla uçak düşürebilirdik ama bunu tercih etmedik” sözleri, bu stratejik itidali gözler önüne serdi.

Tarafların itidalini sağlayan bir diğer etken de nükleer doktrinler oldu. Hindistan, “nükleer silahları ilk kullanan olmama” politikasını benimserken; Pakistan, daha esnek ve belirsizlik içeren bir yaklaşım sergiliyor. Bu durum, Hindistan’ın konvansiyonel üstünlüğüne rağmen, Pakistan lehine dengeleyici bir caydırıcılık sağlıyor.

Amerika devreye girdi, ateşkes masada sağlandı

Artan gerilimi dünya izlerken, diplomasi sahnesine ABD Başkanı Donald Trump çıktı. Washington’un baskısıyla Hindistan ve Pakistan, ateşkese anında onay verdi. Zira karşılıklı topçu ve hava saldırıları, Keşmir ve Pencap’taki sivilleri ve askeri tesisleri hedef almaya başlamıştı. Bir adım ötesi, geniş çaplı savaşa kapı aralayacaktı.

Askeri uzmanlara göre, yaşanan çatışma, her iki tarafın da karşısındakine “Ben buradayım, hazırlıklıyım” mesajı vermesiydi. Duveyri’ye göre bu bir “kas esnetme” provasıydı. Taraflar ne tam savaş istiyor, ne de geri adım atmaya niyetliydi. Kontrollü tansiyon, caydırıcılık dengesi ve dış baskı bu gerilimi sınırda tuttu.

Ancak bu ateşkes, kalıcı bir çözüm değil. Duveyri, “Ateşkes, sadece siyasi değil, aynı zamanda askeri mantığın da ürünüdür. Fakat sağlam siyasi çözümler olmazsa bu barış kırılgan kalmaya mahkûmdur” diyerek uyarıda bulundu.

Her iki taraf da düşen uçaklar ve İHA’lara dair bilgileri kamuoyuyla paylaşarak, askeri itibarlarını koruma yarışına girdi. Ancak bu bilgilerden bazılarının abartılı ya da eksik olması, savaşın sadece sahada değil, algılar üzerinden de yürütüldüğünü gösteriyor.

Gerilim düştü ama tehlike geçmedi

Pakistan-Hindistan hattında yaşanan bu hava çatışması, savaşın ne kadar yakın olabileceğini bir kez daha ortaya koydu. Ancak savaşın maliyeti, getirilerinden çok daha büyük. Bu yüzden iki taraf da silahların değil, hesapların kazandığı bir dengeyi tercih etti.

Ancak dikkat: Bu tür çatışmaların gölgesinde barış, pamuk ipliğine bağlıdır. Gerçek barış, sadece silahların susmasıyla değil, adaletin tesisi ve hakların teslimiyle mümkündür.

Kaynak: Mira Haber, El Cezire 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir