Hindistan bir kez daha insanlık dışı bir saldırıya sahne oldu. Uttar Pradeş eyaletinin Muzaffarnagar kentinde, 20 yaşındaki bir kadının başörtüsü zorla yırtıldı; ona eşlik eden Hindu bir erkek ise kalabalık bir grup tarafından acımasızca dövüldü. Tüm bu vahşet, kameralara saniye saniye yansıdı.
“Başörtüsüne değil, inanca saldırı”
12 Nisan Cumartesi günü yaşanan bu dehşet verici olay, Khalapar bölgesinde meydana geldi. Genç kadın ve arkadaşı, kredi taksiti ödedikten sonra evlerine dönerken bir grup saldırganın hedefi oldular. Görüntülerde bir adamın kadının başörtüsünü çekerek çıkardığı, diğerlerinin ise hakaretler savurarak hem kadına hem erkeğe saldırdığı net bir şekilde görülüyor.
Bu saldırı, Hindistan’da giderek yayılan İslamofobi’nin ve Müslüman nüfusa yönelik artan şiddetin bir yansıması olarak görüldü.
Toplumun gözleri önünde linç
Videonun sosyal medyada hızla yayılması, ülkede ve dünyada infiale yol açtı. Nefretin böylesine görünür hale gelmesi, Hindistan’da din temelli şiddetin geldiği noktayı acı bir şekilde gözler önüne serdi. Olayı izleyen kalabalığın müdahale etmemesi, şiddetin toplum içinde nasıl normalleştiğini gösterdi.
Polis altı kişiyi gözaltına aldı, ama soru şu: Bu ilk mi, son mu?
Polis, Hindistan Ceza Kanunu’nun çeşitli maddeleri kapsamında olayla ilgili soruşturma başlattı ve altı kişiyi tutukladı. Ancak benzer saldırıların sıkça yaşandığı Hindistan’da, caydırıcı cezaların yetersizliği dikkat çekiyor.
Bu olay, sadece başörtülü bir kadının değil, barış içinde bir arada yaşamak isteyen herkesin hedef haline getirildiğini gösteriyor. Saldırganların cesareti, hukukun caydırıcılığından değil, nefretin siyasallaştırılmasından besleniyor.
Dünya neden sessiz?
Bu alçak saldırı, yalnızca Hindistan’ın değil, küresel vicdanın da sınandığı bir olaydır. İnancından ötürü aşağılanan, fiziksel şiddete uğrayan kadınların sayısı artarken, uluslararası kamuoyunun sessizliği kabul edilemez. Herkes için adalet talebi artık gecikmemeli.
Kaynak: Mira Haber