Sözde bayram sabahıydı. Lakin Gazze semalarında ne kahkaha vardı ne de çocuk cıvıltısı… Vardıysa da, bir bomba sesiyle sustu.
Han Yunus, Şucaiyye, Deir el-Balah, Cebeliye… İşgalciler dört bir yandan saldırdı. Tam 42 masum can, bir günde toprağa düştü. Rafah’ta, açlıkla pençeleşen sivillerin sığındığı yardım noktasına alçakça saldırdılar: 8 kişi şehit oldu, 61’i yaralı. Mawasi’de çoğu çocuk 12 kişi öldü, 40’tan fazla sivil can havliyle hastaneye taşındı.
Birleşmiş Milletler acı gerçeği itiraf etti: “Amerikan yardımı, çocukları aç bırakmak için bir silaha dönüştü.”
UNICEF ise insanlığın yüzüne bir tokat gibi vurdu şu cümleyi: “Gazze’de 50 bin çocuk ya öldü ya sakat kaldı. Bu katliamın hiçbir bahanesi olamaz.”
Ama Gazze yalnızca mazlumların toprağı değil, izzetin ve onurun da siperidir. Direniş, susmadı.
Han Yunus’ta işgal güçlerine havan yağdı. Cebeliye’de, işgalcilerle dolu bir bina yerle bir edildi. 4 işgal askeri öldü, 17’si yaralandı. Siyonist medyanın itirafı geldi: Elit birlikler pusuda vuruldu.
Ebu Ubeyde, Filistin’in susmayan sesi oldu:
“Davut’un taşları, işgalin demir zırhlarını parçalamaya devam edecek.”
Bu arada Yemenli Husiler’den çarpıcı bir duyuru geldi: ABD’ye ait uçak gemisi bölgeden geri çekildi. Zalimlerin kalbi titriyor artık.
Fransa ve Belçika, Beyrut’a yapılan saldırıyı kınadı. Fransız yargısı, soykırımda parmağı olan Fransız-İsrailliler hakkında soruşturma başlattı.
Ancak Azerbaycan, Türkiye’nin uyarılarına rağmen Siyonist rejime petrol göndermeyi sürdüreceğini duyurdu. Kardeşlik, menfaat uğruna bir kez daha satıldı.
Gazze’de bir bayram daha, kanla, gözyaşıyla, dualarla geçti. Ama ümmet susmuyor. Direniş sürüyor. Zalimlerse, kaybetmeye mahkûm.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.