İsrail ile Hamas arasındaki geçici ateşkes sırasında tedavi için Ürdün’e tahliye edilen hasta Gazze’li çocuklardan bazıları, savaşın yeniden başlamasına rağmen Gazze’ye geri gönderildi. Kalbinde doğuştan delik bulunan ve yedi aylık olan Niveen Ebu Dakka da bu çocuklar arasında yer aldı.
Geçtiğimiz aylarda İsrail ile Hamas arasındaki geçici ateşkesten faydalanarak 29 hasta çocuk, tedavi amacıyla Ürdün’e tahliye edilmişti. Bu çocuklar arasında Niveen adlı Gazzeli bebek de vardı.

Niveen, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının sürdüğü bir dönemde dünyaya geldi. Sağlık sisteminin çöktüğü Gazze’de tedavi imkânı bulamayan bebek, Mart ayında Ürdün’e götürüldü. Burada kalp ameliyatı geçirdi ve iyileşme sürecine girdi.
Ancak 12 Mayıs gecesi ailesine, ertesi gün Gazze’ye geri dönecekleri bildirildi. Niveen’in annesi Enas Ebu Dakka, tedavinin tamamlanmadığını ve kızının sağlık durumunun hâlâ riskli olduğunu söyledi.
“Çadırda yaşamaya devam edemez!”
Ameliyat geçiren Niveen’in durumu iyileşmeye başlarken, ateşkes bozuldu ve İsrail yeniden saldırılara başladı. Enas Ebu Dakka, Ürdün’deki hastane odasında, Gazze’de kalan eşi ve çocuklarının güvenliğinden endişe ederek gelişmeleri takip etti.
Ancak 12 Mayıs gecesi, Ürdün makamları Enas’a ertesi gün Gazze’ye döneceklerini bildirdi. Gerekçe olarak, Niveen’in tedavisinin tamamlandığı belirtildi. Ailesi ise tedavinin yarım kaldığını ve bebeğin sağlığının savaş ortamında daha da kötüleşeceğini savunuyor.

“Kızımın durumu ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi. Kalp hastası. Bazen nefessiz kalıyor, morararak bayılıyor. Çadırda yaşamaya devam edemez.”
“Siyaset gereği Gazzelileri ölüme gönderiyoruz!”
13 Mayıs’ta Ürdün, 17 çocuğun tedavi sonrası Gazze’ye döndüğünü açıkladı. Ertesi gün dört hasta çocuk daha tedavi için Ürdün’e götürüldü. Ürdün yetkilileri, geri gönderilen tüm çocukların tıbbi durumunun iyi olduğunu savundu.
Açıklamada, bu sürecin lojistik ve siyasi gerekçelere dayandığı ifade edildi ve “Ürdün’ün politikası, Filistinlilerin topraklarında kalmasını sağlamak ve zorunlu göçe katkı sunmamaktır” denildi. Ancak Gazze’deki Hamas yönetimine bağlı sağlık yetkilileri, çocukların hala tedaviye ihtiyaç duyduğunu ve geri gönderilmelerinin yaşamlarını riske attığını belirtti.
Benzer bir durumu yaşayan bir diğer kişi ise 30 yaşındaki Nihaya Bassel. Bassem, astım ve gıda alerjisi bulunan bir yaşındaki oğlu Muhammed’in tam anlamıyla tedavi edilemediğini söylüyor.

“Korku, açlık ve ölümle çevriliyiz. Çocuğuma içmesi gereken sütü nasıl sağlayacağım? Bir şey yediğinde hemen hasta oluyor.
Oğlumun sağlığı iyiye gidiyordu, bu beni çok mutlu etmişti. Şimdi onu tekrar en başa döndürmek istiyorlar. Onun ölmesini istemiyorum.”
Gazzelilerin paralarına bile el koyuldu
İsrail’in 11 hafta önce Gazze’ye yönelik uyguladığı abluka, gıda, ilaç ve yakıt dahil tüm temel ihtiyaçların girişini durdurdu. Uluslararası kuruluşlar, bölgedeki insanların açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor. ABD’nin baskısıyla İsrail, sınırlı miktarda yardım girişine izin verdi. Ancak BM, gönderilen beş yardım kamyonunun “okyanusta bir damla” olduğunu belirtti.
Nihaya, eşi ve üç çocuğunun savaşın yoğunlaştığı dönemde kuzey Gazze’den kaçarak Şati Kampı’na sığındığını, kendisinin ise bu süreçte Ürdün’de olduğunu anlattı. Dönüş yolculuklarının da oldukça zorlayıcı olduğunu söyleyen Nihaya, İsrail güvenlik güçlerinin kendilerine kötü muamelede bulunduğunu, paralarının, telefonlarının ve eşyalarının alındığını ifade etti. Enas Ebu Dakka da benzer şekilde, tıbbi malzemelerine el konulduğunu söyledi.
İşgalci İsrail ordusu, “normal sınırları aşan beyan edilmemiş nakit paraların” el konulmasının, bu paraların “Gazze’de terör faaliyetlerinde kullanılabileceği” şüphesiyle gerçekleştiğini belirtti. Diğer kişisel eşyaların neden alıkonulduğuna dair bir açıklama yapılmadı.
Hem Enas hem de Nihaya, Ürdün’deki tedavi sürecinden memnun olduklarını ancak çocuklarının savaş ortamına geri gönderilmesiyle elde edilen ilerlemenin tehlikeye girdiğini dile getiriyor.
Kaynak: Mira Haber, BBC
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.