Sessizlik siyaseti: Şam, İsrail saldırganlığına neden tepkisiz?

İsrail’den Şam Yakınlarına İHA Saldırısı: Dürzi Gerilimi Bahane Edildi

Çarşamba günü İsrail, Suriye’nin başkenti Şam yakınlarındaki Sahnaya kasabasına insansız hava aracıyla (İHA) saldırı düzenledi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı İsrael Katz, saldırının Dürzi topluluğuna saldırı hazırlığındaki “aşırılıkçı bir gruba” yönelik olduğunu iddia ederek, bunun “uyarı amaçlı” bir operasyon olduğunu savundu.

Saldırıdan sadece birkaç saat önce, İsrail hükümetiyle yakın ilişkileriyle bilinen tartışmalı Dürzi lider Muvafak Tarif, “İsrail ve uluslararası toplum bir katliamı önlemek için derhal harekete geçmeli” çağrısında bulunmuştu. Tarif, daha sonra İsrail’deki destekçilerine “yakında bir değişimin geleceğini” söyledi.

Çatışmaların perde arkası 

İsrail’in bu saldırısı, Şam’ın Ceramana bölgesinde Dürziler ile Sünni Müslüman silahlı gruplar arasında çıkan şiddetli çatışmaların ardından geldi. Olayların fitilini, sosyal medyada dolaşan ve İslam dinîne hakaret içerikli bir ses kaydı ateşledi. Olaylarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti.

Suriye İçişleri Bakanlığı olaylara ilişkin soruşturma başlattığını açıkladı. Baş Müftü Usame el-Rıfai ise “kan dökülmesinin haram olduğunu” söyleyerek sükunet çağrısı yaptı. Ancak İsrail’in saldırısına Şam yönetiminden herhangi bir doğrudan tepki gelmedi.

Şam İsraille örtülü bir uyum içinde mi?

Bu noktada dikkat çeken hususlardan biri, Suriye yönetiminin her fırsatta İsrail’e karşı sert söylemlerden kaçınması ve kendi topraklarına yönelik saldırılara karşılık vermemesi. Özellikle Dürzi gerilimi üzerinden gelen bu son saldırıya karşı sessizlik, Şam’ın İsrail’le örtülü bir uyum içinde hareket ettiği yorumlarını güçlendiriyor.

Velid Canbolat: İsrail Dürzîleri kullanıyor 

Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat da İsrail’in müdahalesini eleştirerek, “İsrail, Suriye’de iç karışıklık yaratmak için Dürzileri kullanıyor,” dedi. El Cezire’ye göre İsrail, Dürzi nüfusu bahane ederek hem etnik gerilimleri körüklüyor hem de Suriye’ye yeni müdahale kapıları aralıyor.

İsrail’in bu saldırısı, Suriye’nin yeniden toparlanma sürecini baltalamaya yönelik adımların bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ancak dikkat çeken asıl unsur, yeni Şam yönetiminin İsrail’in bu tür saldırılarına karşı sessiz kalması. Bu durum, rejimin sadece İsrail karşısındaki tutumunu değil, aynı zamanda ABD karşısında ne kadar bağımsız hareket edebildiğini de tartışma açık hale getiriyor.

Kaynak; Mira Haber