Washington ile Amman, Ürdün vatandaşı ve Filistinli direniş figürü Ahlam Tamimi’nin iadesiyle alakalı sessiz müzakerelerde bulunuyor
Aktarılanlara göre ABD, işgalci İsrail’e yönelik 2001’de düzenlenen ve 20 yerleşimcinin öldüğü saldırıyla bağlantılı olduğu gerekçesiyle Tamimi’yi istiyor. O dönem 16 kez müebbet hapse çarptırılan Tamimi, 2011’deki esir takasıyla serbest bırakılmış ve Ürdün’e dönmüştü.
Görüşmelerin sızdırılması, Gazze’deki katliam nedeniyle İsrail’e yönelik halk öfkesinin büyüdüğü, Ürdün yönetiminin ise Müslüman Kardeşler ve direniş yanlısı kesimlere baskısını artırdığı kritik bir döneme denk geldi.
ABD, Tamimi’nin iadesini sadece sembolik bir adım olarak değil, daha geniş bir stratejik anlaşmanın parçası olarak görüyor. Ürdün’ün de karşılık olarak, Trump yönetiminden kesintiye uğrayan mali yardımların yeniden canlandırılmasını beklediği belirtiliyor.
Orta düzey bir Batılı yetkiliye göre Amman yönetimi, Trump’ın dış politika ekibine “hala sadık ve vazgeçilmez bir müttefik” olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Ancak bu kartın Washington’da artık eski etkisini kaybettiği konuşuluyor.
Bu çabanın bir parçası olarak Ürdün, Suriye’de IŞİD’e karşı yürütülen askeri operasyonlarda daha aktif rol almaya başladı. ABD’nin Suriye’den çekilmesi sonrası bölgedeki güvenlik boşluğunu doldurmaya çalışan Amman, aynı zamanda Körfez’den yatırım arayışında. Özellikle BAE ile 2,4 milyar dolarlık demiryolu anlaşması bu yakınlaşmanın göstergesi. BAE’nin bölgesel Müslüman Kardeşler karşıtı duruşu da Ürdün’le paralellik gösteriyor.
Tamimi, Ürdün toplumunun geniş kesimlerince bir direniş sembolü olarak görülüyor. Ancak hükümet, son aylarda Hamas’a Tamimi için üçüncü bir ülke bulması yönünde baskı yaparken, iade seçeneğini de açık tutuyor. Şubat ayında bu konuda Hamas’a resmi bir mesaj gönderildiği iddia edildi.
ABD, bu atmosferde Ürdün’ün Müslüman Kardeşler’e karşı attığı son adımları fırsat olarak değerlendiriyor. Kardeşliğin siyasi kolu olan İslami Eylem Cephesi (IAF) üzerindeki baskılar artarken, parti ofislerine baskınlar düzenlendi, lisans iptali gündeme geldi. Direnişle bağlantılı oldukları iddiasıyla 16 kişi tutuklandı.
Tamimi meselesi daha önce de ABD-Ürdün ilişkilerinde gerginliğe neden olmuştu. Trump’ın ilk döneminde Washington, Ürdün’e baskı yapmış, hatta askeri yardımı kesmeyi dahi gündeme getirmişti. Ancak Kral Abdullah o dönemde bu baskıya karşı durmuştu.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.