dogu turkistan harita

8 bin cami yıkıldı, mezarlar dümdüz! Çin’in kültürel soykırım planı işliyor..

Çin, Doğu Türkistan’daki (Sincan Uygur Özerk Bölgesi) Uygur Türklerine karşı yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda kültürel bir soykırım politikası yürütüyor. Camileri, medreseleri ve mezarlıkları yerle bir eden Pekin yönetimi, şimdi de tarihî gerçekleri tahrif eden “müze” projeleriyle bu coğrafyada yaşayan halkın kolektif hafızasını sistematik olarak silmeye çalışıyor.

Bunun son örneği, Aksu vilayetine bağlı Koçar kasabasında inşa edilmesi planlanan sözde kültür müzesidir. Çin yetkilileri bu projeyi “medeniyetler arası etkileşim” kisvesiyle pazarlıyor, ancak perde arkasında yürütülen operasyon açık: Uygur tarihini Çinleştirmek, bölgenin yerli halkını tarih sahnesinden tamamen silmek.

İdeolojik işgalin modern versiyonu

Çin, tarihi müzelerle değil, dozerlerle kazıyor. 2017’den bu yana 8.000’den fazla cami ve kutsal mekân yıkıldı. Atalar mezarlıkları dümdüz edildi. Yerle bir edilenler, yalnızca birer bina değil; bir halkın kimliği, inancı ve hafızasıydı. Şimdi ise “yerlerine” müzeler yapılıyor. Ama bu müzeler geçmişi değil, yalanları, tahrif edilmiş bir tarih anlatısını, Çin merkezli bir imparatorluk fantezisini yansıtıyor.

Koçar’daki yeraltı mezarlık müzesi, antik Uygur kalıntılarını “tarihte de Çin egemenliği vardı” propagandasının vitrinine dönüştürüyor. Arkeolojik gerçeklik, siyasi emellere kurban ediliyor. Uygur kimliğinin Türk, Müslüman ve Orta Asya kökenli damarları sistematik olarak sansürleniyor. Yerine Çinleştirilmiş bir tarih yazılıyor.

Bu, tarihe tecavüzdür. Kültürel emperyalizmin ta kendisidir.

Çin devleti sadece fiziksel olarak değil; anlamlar üzerinden, hafıza üzerinden, semboller üzerinden de savaşıyor. Bu, klasik kolonyalizmin günümüzde aldığı en sinsi, en tehlikeli hâlidir. “Kalkınma”, “turizm”, “kültürel etkileşim” gibi cilalı ifadeler, bu kültürel işgalin üzerini örtemez.

 Uluslararası Toplumun Sessizliği: Suça Ortaklık

Batılı ülkeler, Çin’in ekonomik gücü karşısında suskun. Müslüman ülkelerse, kardeş bildikleri Uygurlar için kılını kıpırdatmıyor. Kültürel soykırımın bu kadar aleni, bu kadar belgeli olduğu bir çağda, suskun kalmak, zulme ortak olmak demektir.

Birleşmiş Milletler’in raporlarında dile getirilen “insanlığa karşı suç” tanımı sadece diplomatik bir uyarı değil; bir acil eylem çağrısıdır. Çin’in Doğu Türkistan’daki faaliyetleri, 21. yüzyılın en kapsamlı ve planlı kimlik imha operasyonudur.

Kaynak; Mira Haber 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir