Uluslararası sularda İsrail terörü: Gazze’ye giden yardım gemisini SİHA’larla vurdu!

İsrail Açık Denizde Yardım Gemisini Vurdu: Uluslararası Hukuk Bir Kez Daha Ayaklar Altında

Gazze’ye insani yardım götürmek üzere Tunus’tan Freedom Flotilla Coalition (FFC) adına yola çıkan Özgürlük Filosu Koalisyonu’na bağlı Conscience (Vicdan) adlı sivil gemi, sabaha karşı Malta açıklarında, uluslararası sularda seyir halindeyken İsrail terör ordusunun silahlı insansız hava araçları (SİHA) tarafından hedef alındı. 

Saat 00:23 sularında içinde 30 kişinin olduğu gemiye yönelik saldırının, sadece yardım malzemelerini değil, uluslararası hukuku ve savaş kurallarını da hedef aldığını ortaya koyuyor. Filodaki yetkililer, geminin silahsız ve tamamen sivil olduğunu vurgularken, saldırının bir “savaş suçu” teşkil ettiğini dile getirdi.

FFC basın sözcüsü Yasemin Acar, “Gemide şu an bir delik var ve batıyor” dedi.

Uluslararası Sular, Savaş Sahası mı?

İsrail’in, uluslararası sularda sivil bir yardım gemisini hedef alması, küresel denizcilik hukukunu ihlal etmekle kalmıyor; aynı zamanda uluslararası insancıl hukukun temel ilkelerine de açık bir saldırıdır. Bu saldırı, sadece Gazze’ye yönelik ablukanın değil, yardım girişimlerinin de doğrudan şiddetle bastırıldığını gözler önüne seriyor.

İsrail’in Saldırganlığı Yeni Değil

Bu tür saldırılar İsrail için ilk değil. 2010 yılında, Gazze’ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine yapılan baskında 10 sivil aktivist Siyonist komandolar tarafından katledilmişti. Aradan geçen yıllarda İsrail, uluslararası toplumun tepkilerine rağmen benzer saldırgan politikalarını daha da tırmandırdı. Şimdi aynı vahşet, çok daha pervasızca tekrarlanıyor.

Gazze: Bir İnsanlık Trajedisi

Gazze, aylardır abluka, bombardıman ve insanî yardımların engellenmesi nedeniyle büyük bir insani kriz yaşıyor. Birleşmiş Milletler ve çok sayıda insan hakları örgütü, bölgede “kıtlık benzeri” koşulların oluştuğunu bildiriyor. Bu koşullarda yardım götürmeye çalışan her girişim hayati önem taşıyor; ancak İsrail yönetimi, sivilleri hedef almaktan çekinmiyor.

Uluslararası Sessizlik ve Çifte Standart

Özgürlük Filosu Koalisyonu, saldırının ardından tüm uluslararası toplumu İsrail’in açık denizlerde işlediği bu suça karşı sessiz kalmamaya çağırdı. Ne yazık ki, Batılı devletlerin büyük bölümü hâlâ bu saldırıları “meşru müdafaa” adı altında ya görmezden geliyor ya da üstü kapalı destekliyor. Oysa ortada ne askeri tehdit var, ne de çatışma sahası. Bu, çıplak gözle görülür bir sivil katliam tehdidi ve hukuksuzluktur.

Kaynak: Mira Haber 

Bir Cevap Yazın