Binlerce Filistinli Amerikalı gibi Nasser de uyandığı anda telefonunu eline alıyor ve hemen Gazze’den gelen son haberleri okuyor.
Arkadaşlarından ve ailesinden gelen mesajlara göz gezdirdikten sonra sosyal medyaya yöneliyor, kayıp sevdiklerini bulmak için fotoğraf ve videoları inceliyor.
Bazen Nasır kendini kardeşinin numarasını çevirirken buluyor. Ama telefon hiçbir zaman açılmıyor.
Ve nedenini biliyor.
Çünkü 22 Kasım’da İsrail ordusu, kardeşinin ve otuzdan fazla aile üyesinin yaşadığı binayı bombaladı.
Tam 42 aile ferdi (erkek, kadın ve çocuk) enkaz altında kaldı.
Ancak kardeşinin cesedi, diğer pek çok kişinin cesedi gibi, beton yığınlarının ve bükülmüş çeliklerin altından çıkarılamadığı için Nasser, sevgili kardeşinin hayatta kalmış olabileceği ihtimalini uzak da olsa bir ihtimal olarak görüyor.
“Bazen kardeşimi arıyorum, ama o öldü. Biliyorum,” diyor.
“Bunun olduğuna inanamıyorum. Bunu yaptıklarını biliyorum ama inanamıyorum. Buna dayanamıyorum,” diye ekledi.
BM, Gazze’deki enkaz altında 10.000 kadar insanın moloz yığınları altında gömülü olduğunu tahmin ediyor.
Nasser, binalarına yapılan saldırının, diğer akrabalarının yaşadığı başka bir evin İsrailliler tarafından yerle bir edilmesinden sadece birkaç hafta sonra gerçekleştiğini söylüyor.
Ekim ayının ikinci haftasında gerçekleşen o saldırıda da ailenin 33 üyesi öldürülmüştü.
Ardından Kasım ayında gerçekleşen ikinci saldırıyla geniş ailesinden 121 kişi bir gecede ortadan kayboldu.
Nasser ilk başta bunun farkında değildi, ancak panik ataklar sebebiyle birkaç kez acillik olunca bununla başa çıkamadığını anladı.
“Ailenizdeki herkesi kaybettiğinizi düşünün. Kaybettiklerime inanamıyorum. Şimdiye kadar yaptıklarına inanamıyorum,” dedi.
Çeviri: Mira Haber