image 2025 05 10 15 01 21

İsrail askeri Sde Teiman’ı anlatıyor: “Hayatta kalana hayret edersiniz!”

İşgalci İsrail hükümetine muhalif bir çizgide habercilik yapan Haaretz gazetesi, Sde Teiman işkence kampında görev yapmış bir askerin çarpıcı tanıklığına yer verdi

İsrail’in suç isnadı dahi olmadan Filistinlileri “idari tutukluluk” adı altında süresiz hapsettiği cezaevlerinde yaşanan insanlık dışı uygulamalara, bizzat işkence kamplarında görev yapmış bir İsrail askeri tanıklık etti.

Ülkenin en kötü cezaevlerinden olduğu bilinen Sde Teiman’da çalışmış bir asker, sayısız Filistinliye mezar olan bu toplama kampı hakkında kan donduran açıklamalarda bulundu. Bu toplama kampında, resmi verilere göre yalnızca 7 Ekim’den bu yana 36 tutuklu öldürüldü.

Askerin anlatımına göre, Sde Teiman’da tutulan sivil rehineler sistematik olarak işkenceye uğruyor, cinsel şiddete maruz kalıyor ve çoğu zaman canlı girdikleri tesisten birer ceset olarak çıkarılıyor.

“Sde Teiman bir işkence kampı. Bunu orada bulunmuş herkes bilir. Onlarca ve düzinelerce tutuklu canlı olarak içeri girdi, ancak ceset torbalarıyla çıktı. Görevli askerlerden, doktorlardan ve hayatta kalabilmiş tutuklulardan gelen sayısız tanıklık var, lakin resmi soruşturmada hiçbirine yer verilmedi.

Ama ben o cehennemi gözlerimle gördüm.”

“Artık her şey normalleşmişti”

Söz konusu asker, gözleri bağlanmış bir tutuklunun, diğerlerinin yanında sessizce can verişine tanıklık ettiğini anlatıyor. Kampta sistematik şiddetin “günlük rutine” dönüştüğünü, aşırı güç kullanımının ve insanlık dışı koşulların sıradanlaştığını söylüyor.

Kamptaki komutanın şu sözleri ise yaşanan vahşetin boyutunu çarpıcı şekilde özetliyor:

“Bana ‘Sde Teiman’a mezarlık denmeye başlandı’ dendi. Bu böyle devam edemez.”

“Şaşırtıcı olan şey, hayatta kalabilenler olması(!)”

Ağır savaş yaralarıyla getirilen tutuklulara haftalarca tıbbi müdahale yapılmadığını, aç bırakıldıklarını, tuvalet izni verilmediği için tuvaletlerini bile üzerlerine yapmak zorunda kaldıklarını anlatan asker, şunları da ekliyor:

“Savaş yaralarıyla tesise gelen, sonra haftalarca aç kalan ve tıbbi bakım alamayan insanları gördüm. Tuvaleti kullanmalarına izin verilmediği için üzerlerine işediklerini gördüm. O kokuyu hâlâ hatırlıyorum.

Dini ibadetlerini yapmaya bile izin verilmiyordu. Bazen bazı tutuklular, yanlarında ölmüş ve kokuşmuş bir ceset olduğu halde elleri ve ayakları bağlı bir şekilde bekliyordu.

Bu insanların çoğu savaşçı bile değildi. Gazzeli sivillerdi. Soruşturmadan sonra masum oldukları anlaşılınca, sistematik işkenceden geçirilip serbest bırakıldılar. Bazıları o kadarına bile ulaşamadı. Asıl şaşırtıcı olan, bu kadar insanın ölmüş olması değil; hâlâ bazılarının hayatta kalabilmiş olması.”

Askerin bu tanıklığı, Zman Emet adlı araştırma programına da iletilmiş. Ancak programda ne yaşanan işkencelerden, ne sağlık hizmeti yokluğundan, ne de hijyen felaketinden tek kelime bahsedilmiş.

Yayınlanan bölümde ise sadece ordu içinden gelen tekil bir şiddet vakasına odaklanılmış ve askerin deyimiyle, bütün sistematik vahşet “birkaç çürük elmaya” indirgenmiş.

“Aslında kimse Sde Teiman’ı bilmiyor”

“Herkes biliyor. Ameliyatsız yapılan cerrahi müdahaleleri, kanlar içinde bırakılan bedenleri, lağım gibi kokan odaları… Ama hiçbiri ekrana yansıtılmadı. Sde Teiman’ı anlatan bir yayın yaptılar ama aslında Sde Teiman’dan hiç bahsetmediler.”

İsrail’de bu kampın adını duymamış, içeride neler döndüğünden habersiz milyonlarca insan olduğunu vurgulayan asker, bu sebepten dolayı sessizliğini bozduğunu söylüyor. Çünkü hâlâ, Filistinliler İsrail’in gözaltı merkezlerinden ceset olarak çıkmaya devam ediyor. Ve toplumun büyük kısmı, olan biteni bilmeden yaşamayı sürdürüyor.

“Burada mesele birkaç münferit olay değil. Bu baştan aşağı bir politika. Hem uygulanıyor hem de medya eliyle gizleniyor. Gazeteciler gerçeği çok iyi biliyor, ama yine de örtmeyi tercih ediyorlar. Böylece bu sistem devam edebiliyor.”

Kaynak: Mira Haber, Haaretz

Bir Cevap Yazın