667493

Şam’da İsrail’i memnun eden adımlar; Şara, Netenyahu ile mi görüşecek?

Şam yönetimi, Suriye halkının hafızasında derin yaralar bırakan bir döneme dair büyük bir kırılma yaşattı: Dışişleri Bakanı Esad el-Şeybani, Suriye’nin 1974 tarihli Suriye-İsrail Geri Çekilme Anlaşması’na dönmeye hazır olduğunu resmen duyurdu.

Şeybani, bu açıklamayı ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde yaptı. Şeybani’nin “ABD ile iş birliğine hazırız” sözleri, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki işgalini fiilen meşrulaştırmakla ve Suriye’nin on yıllardır savunduğu direniş çizgisini terk etmekle eşdeğer görülüyor.

Bir Direniş Politikası Daha Yıkılıyor

Bu anlaşma, 1973 Yom Kippur Savaşı sonrası BM gözetiminde oluşturulan ve Golan Tepeleri çevresinde bir “tampon bölge” tesis eden çerçeveyi canlandırmayı hedefliyor. Ancak bugün gelinen noktada İsrail, tampon bölgeyi dahi fiilen aşarak Dera ve Kuneytra’ya kadar ilerlemiş durumda.

Eski anlaşma zeminini hukuken ve fiilen İsrail’in ihlalleri geçersiz hale getirmişken, Şam yönetiminin bu zemine dönmeyi kabul etmesi, askeri ve diplomatik yenilginin itirafı gibi yorumlanıyor.

Bu adım, İsrail’in son aylarda artan güney Suriye operasyonlarıyla doğrudan bağlantılı: 112. Tugay’ın eski tesislerinin işgali, sivillere yönelik gözaltılar ve Golan çevresindeki askeri genişleme, uluslararası hukuku hiçe sayan bir tırmanışa dönüşmüşken, Suriye yönetiminin buna karşı durmak yerine müzakere masasına oturması Suriye kamuoyunda hayal kırıklığı yarattı.

 Washington’un Desteği: Terör Tanımı Yeniden Yazılıyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, görüşmede “Suriye bağlantılı terörizm tanımlarının yeniden gözden geçirilebileceğini” belirtirken, aynı anda “kötü niyetli aktörlere” karşı yaptırımlara da devam edeceklerini açıkladı. Bu çelişkili tutum, Washington’un Şam’daki yeni yönetimi yalnızca İran karşıtı cephede kullanmaya hazır olduğunun sinyali. 

Kimyasal Silah Dosyasında Yeni Komite

Taraflar ayrıca “kimyasal silah” dosyasının takibi için ortak bir Suriye–ABD komitesi kurulacağını açıkladı. Ancak Esad rejimi sonrası kimyasal dosyasının açıklandığı ve pek çok failin zaten ifşa edildiği bu dönemde bu adım, gecikmiş ve sembolik bir girişimden öteye gidemiyor.

 Ahmed el-Şara Washington’a Gidiyor mu?

En dikkat çekici gelişmelerden biri ise, ABD Temsilcisi Thomas Barrack’ın şu açıklaması oldu: “Suriye – İsrail diyaloğu anlamlı ve gerekli.” Bu sözlerin ardından Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara’nın Washington’da İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüşmeye hazırlandığı bildirildi.

Bu, Filistin davasına on yıllardır destek vermiş bir ülkenin yeni yönetimi eliyle İsrail’le doğrudan siyasi temas kurması anlamına geliyor. Üstelik bu temas, İsrail’in Gazze’de işlediği suçların hâlâ tazeliğini koruduğu bir dönemde gerçekleşiyor.

Şara yönetimi, kendi halkının tarihi ve bölgesel hafızasına sırtını dönerek, İsrail’e karşı yürütülen onlarca yıllık direniş politikasını hızla tasfiye ediyor.

Kaynak: Mira Haber 

Bir Cevap Yazın