“Çadırda Değil, Zulmün Kafesinde: İsrail Hapishanelerinde Filistinli Tutuklulara Orta Çağ İşkencesi”
İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli mahkumlar, insanlık dışı koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor. Avukat Nadia Dhaka’nın açıklamaları, Naqab Cezaevi’ne son dönemde nakledilen tutukluların, hayvan barınaklarını andıran kafesler içinde kurulu çadırlarda tutulduğunu gözler önüne serdi. Ancak burası sadece buzdağının görünen yüzü.

Sde Teiman: Sessiz Bir İşkence Kampı
İsrail’in güneyinde yer alan Sde Teiman askeri kampı ise adeta modern zamanların Guantanamo’su haline gelmiş durumda. BM, BBC ve CNN gibi kurumların raporları, buradaki uygulamaların temel insan haklarını hiçe saydığını ortaya koyuyor. Mahkumlar:
Kelepçe ve göz bağıyla saatlerce, hatta günlerce tutuluyor,
Tuvalet ihtiyaçları için bez kullanmaya zorlanıyor,
Gıdaya ve temizliğe sınırlı erişim nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşıyor,
Prangaların yol açtığı yaralar yüzünden uzuvlarını kaybediyor,
Haftalarca aynı kıyafetlerle kalmak zorunda bırakılıyor.
İşkence Sistemi: İstisna Değil, Uygulama
Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi kuruluşlar, İsrail cezaevlerindeki işkencelerin ve kötü muamelenin sistematik hale geldiğini vurguluyor. Bu raporlar; yetersiz beslenme, ağır hijyen eksikliği, fiziki ve psikolojik işkencenin artık “olağan prosedür” haline geldiğini gösteriyor.
Suçsuzluk Karinesi Yerle Bir
Binlerce Filistinli, herhangi bir yargı sürecine tabi tutulmaksızın, “idari tutukluluk” adı altında aylarca, hatta yıllarca hapiste tutuluyor. Avukatların görüşmesine bile izin verilmeyen tutuklular, sessizliğe mahkûm edilmiş durumda. İsrail, uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarken, dünya ise bu sessiz çığlıkları duymakta geç kalıyor.
Sözde Güvenlik, Gerçekte Zalimlik
İsrail makamları, bu uygulamaları “güvenlik” gerekçesiyle meşrulaştırmaya çalışsa da, gerçekte yaşanan şey; halkı sindirmeye yönelik kasıtlı bir insanlık dışı muamele. Bu, sadece mahkumları değil, tüm Filistin halkını cezalandırma politikasıdır.
İsrail işgal rejimi, uluslararası toplumun sessizliği ve korkunç çaresizliği karşısında, devam eden soykırım karşısında esirlere yönelik vahşetini sürdürüyor.
Bu durum, kimlikleri henüz açıklanmayan, aralarında 40’ı Gazzeli olmak üzere en az 63 esirin şehit edilmesine yol açan organize suçların tırmanmasına neden oldu.
İşgal, onlarca şehidin kimliklerini gizlemeye ve üstelik naaşlarını alıkoymaya devam ediyor.
Bugün Naqab ve Sde Teiman’da yaşananlar, sadece Filistinlilerin değil, insanlığın yüreğinde derin yaralar açıyor. Her geçen gün daha fazla insanın sesi kesiliyor, daha fazla hayat karartılıyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.