Suriye’nin mazlum coğrafyasında, Sarmada halkı bir ifsat girişimine karşı onurlu direnişiyle örnek oldu. Batıdan ithal eğlence kültürünün temsilcisi olan Muhammed el-Şeyh adlı şarkıcı, zulmün ve savaşın izlerini hâlâ taşıyan bu mahzun topraklarda konser tertiplemek isteyince, halk adeta ayağa kalktı.
El-Şeyh, Sarmada’da konser vermek için başvuruda bulundu. Ancak yerel makamlar, bu çirkin girişimi “örf, adet ve mevcut duruma aykırı” bularak izni reddetti. Ne var ki modern putperestliğin temsilcisi olan bu şahıs, halkın iradesini hiçe sayarak kaçak yollarla salon kiralayarak konser yapmaya kalkıştı.
Savaşın yıkıcılığına rağmen hâlâ sabırla ve vakar içinde yaşam mücadelesi veren mültecilerin hemen yakınına eğlence salonu kurmak, vicdan yoksunluğudur. Ezan seslerinin, yetim çığlıklarının, şehit analarının gözyaşlarının yankılandığı bir beldede şarkı söylemek, hangi vicdana, hangi dine, hangi insanlığa sığar?
Elhamdülillah ki, Sarmada halkı bu dayatmaya boyun eğmedi. Bölge sakinleri, gayrimeşru şekilde tertiplenen etkinliği basarak sahne düzenini bozdu, ifsat girişimini iptal ettirdi. Bu şanlı duruş, yozlaşmaya karşı bir nefis müdafaası, bir iman refleksi olarak tarihe geçti.
Ancak ne acıdır ki; bu sağduyulu müdahale sonrası konseri engelleyen vatandaşlara yönelik tutuklama kararları çıktığı bildirildi. Yine geçtiğimiz haftalarda bir gece kulübüne düzenlenen polis baskısında memurlar tutuklanmış, yozlaşmanın önü bizzat resmî kanallarla açılmıştı.
Sormak gerekir: Bu halk daha ne kadar öz yurdunda garip, kendi değerleriyle mahkûm yaşayacak? Eğlence adı altında İslam’ın ahkâmı çiğnenirken, kim bu zulmü durduracak?
Bugün mazlum beldelere dans getirmek isteyenler, yarın oraya işgal, fuhuş ve küfür kültürünü taşımaktan çekinmeyeceklerdir. Ama Sarmada’da yanan bu şuurlu öfke kıvılcımı, ümmetin izzeti adına bir işarettir…
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.