Adsız tasarım 20250503 132704 0000

Hamas’a iftira atan İsrailli rehine kendi ülkesinde tecavüze uğradı!

İlahi Adalet mi? İsrailli Esir Mia Schem, Serbest Bırakıldıktan Haftalar Sonra Cinsel Saldırıya Uğradı!

Geçtiğimiz yıl Hamas ile İsrail arasında gerçekleşen rehine takasıyla Gazze’den serbest bırakılan Mia Schem, İsrail medyasına verdiği röportajda Tel Aviv’de tanınmış bir fitness eğitmeni tarafından cinsel saldırıya uğradığını açıkladı. Schem’in ifadeleri, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

mia shem
Mia Schem, esaret altındayken sağlığıyla titizlikle ilgilenen mücahitlere “gözleriyle taciz ettiler” iftirası atmıştı. 

İsrail Kanal 12’ye konuşan Schem, olayın serbest bırakılmasından birkaç hafta sonra Tel Aviv’de meydana geldiğini belirtti. Tanınmış bir antrenörün kendisine uyuşturucu verip tecavüz ettiğini öne süren Schem, olayın etkisiyle “silinmiş” gibi hissettiğini ve günlerce ne olduğunu tam olarak hatırlayamadığını ifade etti.

 Geçmiş Açıklamalarıyla Çelişki

Gazze’de tünellerdeyken umudum vardı,” diyen Schem, yaşadığı son travmayı şu sözlerle dile getirdi: “Şimdi ise buradayım, İsrail’de, karanlık içindeyim.”

Mia Schem, Gazze’de esir tutulduğu döneme dair daha önce yaptığı açıklamalarda Hamas savaşçılarını fiziksel zarar vermemekle birlikte “gözleriyle kendisine tecavüz etmekle” suçlamıştı. Bu açıklama İsrail medyasında geniş yer bulmuş, bazı yorumcular tarafından Hamas’ı şeytanlaştırmaya yönelik bir söylem olarak değerlendirilmişti.

Ancak bazı uluslararası insan hakları kuruluşları ve bağımsız gazeteciler, Schem’in bu açıklamalarının temelsiz, manipülatif ve politik hedefli olabileceğini savunmuş, esir değişiminden dönen bazı diğer İsrailli tutukluların, Hamas’ın belirli insani kurallara uyduğunu belirttiğini hatırlatmıştı.

İlahi Adalet” Tartışması

Schem’in şimdi kendi ülkesinde cinsel şiddet mağduru olması, bazı çevreler tarafından “ilahi adaletin tecellisi” olarak yorumlandı. Zira daha önce gerçeği çarpıtarak Filistin direnişini karalamaya çalışan Schem’in, doğrudan İsrail toplumunun kendi içinde yaşadığı çürümenin kurbanı olması, trajik bir ironi barındırıyor.

Bu olay aynı zamanda, İsrail’in yalnızca askeri operasyonlarıyla değil, medya stratejileriyle de yürüttüğü propaganda savaşını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Sapık Siyonist askerlerin Gazze’de terk edilmiş evlerde kadın çamaşırlarıyla verdiği ahlaksız pozlar görmezden gelinirken Filistinli direniş grupları mesnetsizce tacizci gibi lanse ediliyor.  

Filistinlilerin yaşamlarını fiilen yok eden bir imha politikası sürdüren terör devleti İsrail, uluslararası kamuoyunda Filistin direnişini “barbar” ve “insanlıktan yoksun” göstermek için medyayı etkin biçimde kullanıyor.

Bu tutum, İsrail’in tüm vahşetine rağmen kendini sürekli haklı ve mağdur olarak sunma stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Kaynak: Mira Haber 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir