kpgQKkGBnTNm4MoFhd76D1iNGpyhCJntIqcOnNAD

Doktorlar hazırdı, İngiltere Gazzeli çocukları reddetti!

Gazze yanıyor. Bombaların gölgesinde doğan çocuklar, bir yandan kolunu bacağını kaybederken, öte yandan insanlık sınavında sınıfta kalan Batı’nın vurdumduymazlığına tanıklık ediyor. Tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu vahşete karşı, İngiltere hükümeti sadece susmakla kalmıyor, adeta görünmez bir duvar örüyor. Ve bu duvarın ardında, parçalanmış bedenler, yardım bekleyen çocuklar, ve karanlıkta boğulan umutlar yatıyor.

Lobiler kazanıyor, vicdan kaybediyor

17 ay süren yoğun çabalara, uluslararası çağrılara ve doktorların gönüllü taleplerine rağmen, İngiltere hükümeti sadece iki Filistinli çocuğa tedavi vizesi verdi. Üstelik bu çocuklar İsrail bombalarının değil, doğuştan gelen hastalıkların mağduru. Peki neden? Çünkü gerçek yaralılar, İngiltere’nin ahlaki ikiyüzlülüğünü deşifre edecek kadar çıplak gerçekleri taşıyor üzerlerinde. Ve bu gerçekler, Batı’nın “insan hakları” maskesini düşürmeye yetiyor da artıyor.

Çocukların acısı siyasetin pazarlığına kurban

Londra’dan Birmingham’a, Manchester’dan Liverpool’a kadar birçok hastane, Gazze’den gelen çocukları tedavi etmeye hazır olduğunu ilan etti. Doktorlar görev bekledi, bağışçılar destek sundu. Ancak hükümet, kendi bürokrasisini kalkan yaparak bu yardımı engelledi. Üstelik bu tavır, yalnızca ihmalkârlık değil; açık bir siyasi blokaj, bilinçli bir görmezden gelme ve bir halkın çocukları üzerinden verilen karanlık mesajların parçası.

David Cameron: Sözle merhamet, fiilen umursamazlık

Şubat 2024’te “yardıma hazırız” diyen dönemin Dışişleri Bakanı David Cameron’un sözleri, birkaç hafta sonra yüzlerce başvurunun reddedilmesiyle birer sahte vaat olarak tarihe geçti. İki bacağı kopmuş bir çocuğun dosyasına dahi yanıt verilmedi. Çünkü gerçekler, İsrail’in vahşetini ve İngiltere’nin sessiz suç ortaklığını gözler önüne seriyordu. Ve bu gerçek, onlar için kabul edilemezdi.

Bu bir diplomatik skandal değil, bir ahlaki enkazdır!

İngiltere hükümetinin bu tavrı, artık diplomatik bir tercih değil, ahlaki bir çöküştür. Ukrayna’dan gelen çocuklara koşulsuz destek veren bir sistemin, Gazze’ye sırt çevirmesi sadece çifte standart değil, Batı’nın vicdanının nasıl sele kapıldığını da gösteriyor.

Bu tablo sadece Gazze’nin değil, insanlığın yıkımıdır. Ve bu yıkımın altında, adı “medeniyet” olan bir zulüm düzeni yatmaktadır. Bugün Filistinli çocuklara yapılan bu zulme göz yumanlar, yarın kendi çocukları için bile adalet isteyemez hale geleceklerdir. Çünkü zulmü görmezden gelen, eninde sonunda o zulmün hedefi olur.

Kaynak: Mira Haber 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir