Pfizer-BioNTech COVID-19 aşısında yıllar içinde öldürücü madde olan Grafen Oksit bulunduğu Pfizer’ın yayınladığı aşı içeriği belgelerinde açıkça belirtildiği ortaya çıktı

ABD başta olmak üzere tüm dünyada deneysel COVID-19 enjeksiyonlarından kaynaklanan binlerce ölüm ve milyonlarca ciddi yan etkinin kanıtları her geçen gün artıyor.

Amerikan CDC’sinden alınan VAERS (Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi) verileri, 17 Eylül 2021 itibariyle 726.963 kişinin felç, kalp yetmezliği, kan pıhtıları, beyin rahatsızlıkları,  nöbetler, beyin ve omurilik iltihabı, yaşamı tehdit eden alerjik reaksiyonlar, kısırlık, sağırlık, körlük gibi vakaların arttığını kaydetti.

CDC, astronomik sayıda ciddi yan etkinin yanı sıra deneysel enjeksiyonların alınması sonucunda yaklaşık 15.386 kişinin öldüğünü ekledi.

Aşılarda yaşayan organizmalar

Dr. Carrie Madej, 400x büyütmeli bir mikroskop altında Moderna ve Johnson & Johnson’dan aşı şişelerini inceledi. Gördüğü şey onu şoke etti. İki flakonda da dokunaçları olan canlı bir organizma vardı. Bu yaratık hareket eder, kendini kaldırır ve hatta kendinin farkında gibi görünür. 

Ancak hepsi bu kadar değil, şişelerde birkaç parça grafen ve kendi kendine birleşen nanoparçacıklar gördü. Parçacıklar birbirine doğru hareket etti ve daha karmaşık yapılar oluşturdu.

Grafen elektromanyetik alanı değiştiriyor

Dünyaca ünlü biyofizikçi Andreas Kalcker, aşıların büyük miktarlarda (%95’e kadar) grafen oksit içerdiğini keşfetti. İnsanlara enjekte edilen grafen oksidin, organlarının normal işleyişini bozan elektromanyetik alanlarını değiştirdiği konusunda uyarıyor:

‘Endişelendiğimiz şey, sahip olduğu yan etkiler. Bu tıpta tanımlanmadı, ama benim alanımda, biyofizikte tanımlandı. Ne oluyor? Vücudun çalışması için elektro moleküler yeteneklerine ihtiyacı vardır. Kalp atıyor çünkü daha sonra pompalama ve diğer her şey için elektriği yaratan bir manyetik alan var. Grafen elektromanyetik alanımızı tamamen değiştiriyor. Gördüğümüz, bazı dramatik etkileri olan ‘in vivo’ adlı canlı organizma.

Aşılarda alüminyum, LNP kapsidleri, PEG ve parazitler gibi diğer toksik materyallerin yanı sıra grafen oksitin varlığı Dr. Robert Young tarafından da doğrulandı. Bilim İnsanları Kulübü ayrıca aşılardaki nanopartiküllerin mikrofotoğrafik kanıtlarını içeren bir rapor yayınladı.

Aşağıda Pfizer’ın Covid-19 aşısı enjeksiyon içeriğinde grafen oksit kullanıldığı belirtiliyor. 

Kalıcı olarak değiştirilmiş DNA, insan genomu değiştiriliyor

Dr. Carrie Madej, yirmi yıl boyunca aşılar ve transhümanizm okudu. Enjeksiyonların insan DNA’sını kalıcı olarak değiştirebileceği ve potansiyel olarak feci sonuçlar doğurabileceği konusunda uyardı. 

Aşı, içinde lusiferaz enzimi içeren hidrojel bir zeminin içerisine entegre edilmiş. İğnenin deriyi delerek modifiye edilmiş sentetik RNA’yı hücrelerimize aktarması, hücre çekirdeğine ulaşması ve DNA’mıza talimat vermesi amaçlanıyor. Bu talimat ile kendi hücremiz, SARS-CoV-2 virüs proteinini üretecek. 

Dr. Madej, bunun bir genetik şifre değişimi olduğunu, bir yerde aynen GMO gıdalarda yapılan değişim benzeri bir değişimin insanlara da uyarlandığını söylüyor.

Peki Diğerleri İyiyken, Neden Bazıları Ölüyor?

Neden bazı insanlar ölüyor ya da ömür boyu sakat kalıyor, diğerleri aşılandıktan sonra gayet iyi görünüyor? Dr. Jane Ruby, tüm şişelerin aynı doza sahip olmadığını açıklıyor. Farklı insanlara uygulanan farklı mRNA dozları ile aşılama deneyinin farklı aşamaları olduğu gösteriyor. Enjeksiyonların bilinmeyen bir yüzdesi bile plasebo!

Bu, bazı insanlara zararsız bir madde enjekte ederken, diğerlerine 5, 10, 20 veya 30 mikrogram mRNA enjekte edildiği anlamına gelir.

Dr. Ruby, güçlendirici atışlarda bazı şişelerin 100 hatta 250 mikrogram kadar mRNA içerdiği konusunda uyarıyor. Bu, bazı bölgelerde aşılananların neden iyi göründüğünü, diğer alanlarda insanların enjeksiyondan sonra öldüğünü açıklıyor.

Rus ruleti gibi: Kimse vücuduna ne enjekte edildiğini bilmiyor. Bilgilendirilmiş onam yoktur. Ancak insanlar güçlendiricileri alırlarsa, farklı dozlar alacaklardır. Önceki çekimler zararsızken, bir sonraki ölümcül olabilir.

Dünyanın dört bir yanında ‘aşı karşıtlığı’ yaftalaması 

İlaç endüstrisi, aşıların tehlikeleri hakkında halkı bilgilendirmeye çalışan tüm tıp uzmanlarına karşı son on yılda amansız bir medya savaşı yürütüyor. Uygulanan stratejilerden biri isim takmak ve aşıların neden olduğu yıkım hakkında konuşan tüm bilim adamlarını, doktorları, hemşireleri utandırmak ve suçlamaktır. Bunun için de olumsuz, “aşı karşıtı” etiketi seçildi.

İçinde bulunduğumuz dünya krizinde aşı konusunda uyarılarda bulunan tıp uzmanlarına yönelik saldırılar daha da arttı. Tıp uzmanlarının deneysel covid enjeksiyonları hakkında paylaştıkları gerçekler, artık tüm sosyal medyada tamamen kaldırılıyor, web sitelerinin sıralaması Google tarafından bozuluyor, tüm YouTube kanalları siliniyor, birçoğu işini kaybetti ve bazı ülkelerde tıp uzmanları tutuklandı. Bazı ülkeler şimdi aşılara karşı çıkan bilim adamlarını ‘yerli teröristler’ olarak etiketleniyor.

Sayısız tıp uzmanı, bu yan etkilerin eksik bildirilmesine daha fazla katkıda bulunan advers olayları bildirmekten korkmaktadır.

Ayrıca, birçok tıp uzmanı aşıları teşvik etmek için mali teşvikler almaktadır. Örneğin Birleşik Krallık’ta hemşireler bir çocuğa zerk ettikleri iğne başına ₤10 alırlar. Bu, yine olumsuz olayları bildirmemelerinin bir nedenidir.

Suçlular kim?

Dünyayı yöneten krallık aileler ile tanışın… Bu süper zengin varlıklar her şeye sahip olduklarından, dünyayı kontrol etmeleri çocuk oyuncağıdır. Apple, Facebook, Twitter, Google, Facebook ve Big Tech’in geri kalanına, tüm büyük haber medyasına, tüm seyahat endüstrisine, tüm gıda endüstrisine, bankalara, giyim endüstrisine vb. sahipler. Her şeyi stratejik olarak satın alarak dünya çapında rakipsiz bir tekel elde ettiler. 

Aynı zamanda tüm sağlık endüstrisine de sahipler, bu da dünyanın dört bir yanındaki hastanelere ne yapmaları ve ne yapmamaları gerektiğini söylemelerine izin veriyor. Seçim sahtekarlığı, rüşvet ve şantaj yoluyla dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerde siyasi kuklalarını konumlandırdılar. Bunu anladığımızda, tüm dünyaya tiranlığı nasıl empoze edebildiklerini görebiliriz.

Kaynak: Mira Haber