13:52 Salı / 19 Mart 2024 | 9 Ramazan 1445

Irak hapishanelerinde seslerini duyuramayan dul ve yetimler açlık grevinde

“Hukukun tek taraflı işlediği karanlık bir dönemde yaşıyoruz” diye sözlerine başlayan Alman Avukat Oliver Gorkski kendisi Hristiyan olmasına rağmen Almanya’da yaşayan Türklerden 3 ailenin müvekkilliğini üstlenmiş. O olayı ne din mağduru gibi bakıyor, ne de terörist aileleri muamelesi gösteriyor bizim gibi. O insan kimliği ile yaklaşan ve adaletsizlik karşısında mücadele vermeye çalışan, fakat zulüm homurtuları arasında sesi duyulmayan Avrupalı bir hukukçu…

Hukuksuzluk Örneği Olarak Hapislerdeki Dul ve Yetimler


Savunmasında her ne kadar uluslararası hukuk kuralı olarak suç ve cezanın şahsiliği” ilkesine vurgu yapsa da, Avukat’ın adil tanımlamaları zulmü engellemeye yetmiyor…

“Çünkü karşımızda eğer ailesi isen sen de suçlusunyazan kalın bir adaletsizlik duvarı var” diyen savunma avukatı, “IŞİD’in yaptığı her ne kadar insanlık suçuysa, anneleri ile birlikte hapiste büyüyen bu çocukların geleceklerini ellerinden alanların yaptığı da o kadar büyük bir insanlık suçudur.  Göz göre göre hukukun işletilmediği ve adaletin anlamını kaybettiği bu sessizlik insanlık ve hukuk ayıbıdır.”

Yargısız İnfaz’ın Mekanı: Rafusa Cezaevi 

Bugün Irak’ta bulunan Rusafa’da 700’den fazla yetim çocuk bulunuyor. Anneleri ile birlikte “babalarından dolayı ” mağdur konumundalar. Uluslararası bütün hukuk ilkelerinde suç ve cezasın şahsiliği esas alınırken , Irak hapishanelerindeki yetim ve dul kadınlar için bu kural görmezden geliniyor. Bu kural gereğince, kişi ancak kendisinin işlediği fiiller nedeniyle sorumlu tutulabilir, başkasının işlediği fillere iştirak etmedikçe sorumlu tutulamazken, hiçbir iştiraki söz konusu edilemeyecek zayıflıktaki kadın ve çocukların terör suçlusu muamelesi görmesi halen uluslararası bir ayıp olmaya devam ediyor.

25 metrekarelik hücrelerde 20 kadının ve çocuğun bir arada kalmaya zorlandığı Rusafa Cezaevi’ndeki anneler, seslerini duyurmak için son çare olarak ölümü tercih ettiler….

Cezaevinde bulunan yetimlerin 3’de biri Türk çocuklarından oluşması hasebiyle Türk hükümetine çağrıda bulunan mağdur yakını ve aileler, yetkililerin ilgisizliğinden şikayetci.

Sadece Dul ve Yetimlerine Değil Yakınlarına da Zulüm

Mira Haber’e daha önce konu hakkında ulaşan mağdur yakını, ailesini ziyaret için Irak’a gittiğini öz ablası olmasına rağmen hiçbir şekilde görüştürülmediğini, üstüne üstlük gardiyanların tacizine maruz kaldığını anlatmıştı.

Mira Haber’e konuşan M.S yaşadığı olayı şöyle aktardı:

Bir hafta boyunca yetkililerden ablamla görüşme ve yeğenlerime getirdiğim hapishaneye girmesi yasak olmayan hediye ve kıyafetleri kabul ettiremedim. Bana bile terörist muamelesi yapılıyordu. Hatta bir defasında gardiyanların Arapça bilmediğimi sanarak “Örgütün Seks kölelerini ziyarete gelmiş” diyerek dalga geçtiğine şahid oldum. Kendimi tutamayıp “asıl seks kölesi sizsiniz evli barklı insanlar değil, nikahsız takılan ya da muta nikahı yapanlardır” deyince ortalık karıştı. Ve beni sertlikle dışarı çıkardılar görüşme yapamayıp geri döndüm. Dışarda yaşadığım bu zulümden içerdekilerin hallerini anlamak mümkün.”

Rufasa Cezaevi’nde Açlık Grevi Duyurusu

Irak’ta bulunan Rusafa cezaevinden seslerini duyurmak isteyen Türk kadınları kendi isteklerini bildirdikleri bir video yayınladılar. Yayınlanan videoda kadınlar bu zülmun bitirilmesi için yetkililere çağrıda bulundu. Kimsenin seslerini duymadığını ve mecburi olarak seslerini duyurmak için açlık grevi ile kendilerini ölüme terk ettiklerini açıklayan kadınlar, kendi işlemedikleri bir şeyden dolayı hapse mahkum edilmelerinin hukuksuz olduğunu ve bunun sonlandırılmasını talep ediyorlar.

Açlık Grevi Yayılıyor

Öte yandan bazı haber kaynaklarında  Rusafa cezaevindeki grevin koğuş koğuş yayılmaya başladığını bildirildi.

Hapishanede yetimleri ile birlikte zor günler geçiren ve delilsiz olarak tutulup idama mahkum edilen kadınların “ötekileştirilme” ye karşı verdikleri mücadele, tüm hukuksuzluklara ve görmezden gelmeye rağmen devam ediyor. Tabiki bu olaylar dizi, spor müsabakaları, iş güç ve seçim propagandaları kadar Müslümanların gündeminde yer etmiyor…

Kaynak : Mira Haber

DİĞER GELİŞMELER