Gazze’de çocuklar tam dokuz aydır parçalanarak, diri diri yanarak ya da açlıktan ölüyorlar. Bazen de organları kopmuş, ölmekten beter bir halde, korkunç acıları hissederek can çekişiyorlar. Soykırım savaşının 263. gününde Gazze’de yaşanan vahşetin boyutu, tahammül edilemez boyutlara ulaştı.
Hastanede başına doktorların toplandığı, bacakları parça parça olan Gazzeli çocuk, acı içinde feryat ediyor. Çektiği acıyı tahmin etmemizin imkanı yok, muhtemelen sağ kalırsa bir daha asla yürüyemeyecek.
Kısılmış sesiyle Arap ve İslam dünyasına seslenen bu acılı babanın kollarında ise kafası parçalanmış evladının naaşı.. Netenyahu’nun Gazze’de bu çocuklarla savaştığını haykırmak istiyor var gücüyle..
Benzer sahnelerin her gün yaşandığı Gazze’den yükselen bu feryadı duyan, bu acıyı hisseden var mı?
2015 yılında Paris’te Charlie Hebdo saldırısı sonucu ölen 12 Fransız kadar değeri yok mu katledilen on binlerce Müslümanın?
O gün dayanışma için Paris’e koşan 40 ülkenin lideri, Gazze’de katledilen 40 bin kişi için ne yaptı kınama mesajlarından başka? 12 Fransız için sözüm ona terörü lanetleyen liderler, on binlerce kişiyi katleden Yahudi canavarlığına ‘terör’ bile diyemedi.
Peygamberimize hakaret içerikli karikatürler çizen alçakların kanı daha mı üstün ki Davutoğlu, Mahmut Abbas gibi isimler Paris’te emperyalist şeytanlarla kol kola girip cümle aleme ‘kalbimiz sizinle‘ mesajını verdi.
Gazze’de 12 değil, 12 bin değil, enkaz altındakiler hariç dile kolay 40 bin kişi katledildi ve katliam devam ediyor.
Nedense hiçbir lider, İsrail’in enkaz kente çevirdiği Gazze’ye gidip kol kola girmiyor, her köşesi kanla sulanan şeridi boydan boya yürümüyor. 12 Fransız için gösterdikleri dayanışmayı 40 bin Gazzeli Müslümandan esirgiyor.
Kürsülerden yükselen Gazze’ye destek mesajları beddualardan öteye geçmiyor.
Dünyanın, soykırıma karşı takındığı bu sessizlik, vicdanların da makamlar gibi satın alındığını ispatlıyor. Ne Gazze için ordusunu harekete geçiren Müslüman liderler, ne de liderini harekete geçirebilen halklar var. Hepimiz köşemize çekilmiş, çaresizce Allah’ın bu lanetli kavmi yerin dibine batıracağı günü bekliyoruz.
Bugün diri diri yakılan, uzuvları etrafa saçılan, açlıktan eriyip giden şehit çocuklar mahşerde bizden şikayetçi olduğunda ne yapacağımızı ise hiçbirimiz bilmiyoruz..
Kaynak: Mira Haber