Cenevre’de Avrupa ülkeleriyle İran arasında yapılan son temaslar, bölgedeki gerilimi düşürme çabalarına rağmen anlamlı bir ilerleme sağlayamadı
Almanya, Fransa ve İngiltere’den oluşan E3 grubu ile Avrupa Birliği temsilcileri, İran’a ABD ile doğrudan müzakere masasına oturma çağrısında bulundu. Ancak İran, İsrail’in devam eden saldırılarına atıfla bu teklifi geri çevirdi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, İran’ın nükleer meseleler de dâhil olmak üzere diyalog kanallarına açık bir tutum sergilediğini söylese de, Avrupa tarafı bu açıklamaların ötesinde somut adımlar bekliyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi ise, ülkesinin savunma kapasitesinin müzakere edilemeyeceğini vurgularken, İsrail’in son saldırılarını diplomasiye karşı işlenmiş bir sabotaj olarak nitelendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın tüm uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sonlandırmasını zorunlu görüyor. Buna karşın Avrupa ülkeleri, İran’a sınırlı ve denetime açık bir zenginleştirme kapasitesi tanınabileceği yönünde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yeni bir mutabakatın sıfır zenginleştirme hedefiyle şekillenmesi gerektiğini dile getirerek, Washington’un tutumuna yakın bir çizgi izledi.
Görüşmeler sekteye uğradı
İsrail’in 12 Haziran’da başlattığı ve “Yükselen Aslan Operasyonu” adını verdiği saldırılar, İran ile ABD arasında sürdürülmesi planlanan ikili görüşmelerin durmasına neden oldu. İsrail, İran’ın nükleer ve balistik kapasitesine yönelik bu operasyonları “meşru müdafaa” olarak gerekçelendirirken Tahran, saldırıların sona ermesini ve uluslararası alanda İsrail’e karşı yaptırım uygulanmasını talep ediyor.
Taraflar arasında yapılan son Cenevre toplantısı herhangi bir yeni takvim açıklanmadan sona erdi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, “Çatışmanın büyümesini önlemek adına önümüzdeki günler kritik. Diplomasiyi öncelemek zorundayız,” açıklamasında bulundu.
Ancak Avrupalı diplomatlar, mevcut şartlarda İsrail’in yakın zamanda bir ateşkesi kabul etmeyeceği, İran ve ABD’nin ise diyaloğa dönmesinin kısa vadede zor göründüğü görüşünde.
Alternatif senaryolar gündemde
Bazı Avrupalı yetkililer, ABD’nin doğrudan katılımı olmadan yeni bir müzakere süreci başlatma fikrini tartışmaya açtı. Bu öneriye göre, İran’ın balistik füze programını da kapsayacak şekilde daha sıkı denetimlerle yeni bir anlaşma modeli oluşturulabilir. İran’a sınırlı ancak izlenebilir bir zenginleştirme hakkı tanınması da gündemdeki başlıklardan biri.
Cenevre, 2013 yılında İran ile dünya güçleri arasında imzalanan ilk nükleer anlaşmanın doğduğu yerdi. Ancak bu kez taraflar arasındaki uçurumun daha derin olduğu ve ortak zemin bulunmasının geçmişe göre çok daha güç olduğu görülüyor.
Kaynak: Mira Haber