Dünyanın dört bir yanından insan hakları savunucuları ve aktivistler, Booking.com’un İsrail işgali altındaki Filistin topraklarında faaliyet göstererek savaş suçlarından kazanç sağladığını ifşa etti
İşçi ve aktivistlerden oluşan bir koalisyon, İsrail’in savaş suçlarıyla kâr güden çevrimiçi seyahat acentesi Booking.com’u hedef alan “Irkçı Rezervasyonları Durdurun” adıyla bir kampanya başlattı
Filistinli hareketler, İlerici Enternasyonal ve BDS Hollanda gibi örgütlerin öncülük ettiği kampanya, Booking.com’un işgal altındaki Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ndeki yasadışı İsrail yerleşimlerini turistik birer cazibe merkezine dönüştürmesine karşı bir duruş niteliği taşıyor.
Bu yerleşimler, halihazırda Birleşmiş Milletler ve uluslararası hukuk tarafından açıkça yasa dışı olarak tanımlanıyor.
Kampanyaya Booking.com’un kendi çalışanları da sessiz kalmadı. B.Workers for Palestine adlı yeni bir oluşum, şirket içinde Filistin’le dayanışma çabalarının bastırıldığını kamuoyuna duyurdu. Bir çalışan şu sözlerle durumu özetliyor:
“Savaş suçlarından elde edilen gelirleri meşru bir iş faaliyeti gibi göstermemizi istiyorlar. Fakat biz bu suça ortak olmayacağız. Şirketin sessizliği, vicdanımızda yankılanan büyük bir utanca dönüşüyor.”
Ayrıca, Google ve Amazon çalışanlarının oluşturduğu No Tech for Apartheid oluşumu da bu kampanyaya destek vererek teknolojinin apartheid rejimine hizmet etmesine karşı duruyor.
Öne çıkan listelerinde ayrımcılık!
Şirketin, 2022’de Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşim ilanlarına uyarı ekleneceğini açıklamasına rağmen, yerinden edilen Filistinlilerin toprağı üzerine inşa edilmiş yasadışı yerleşim birimleri, tam tersine “mükemmel konum” gibi isimlerle servis ediliyor.
Booking.com, ayrıca Birleşmiş Milletler’in yasa dışı yerleşimlerde faaliyet gösteren şirketler listesinde de yer almakta. Hollanda merkezli bir araştırma kuruluşu olan SOMO, 2021-2023 arasında şirketin yalnızca işgal altındaki topraklarda 70’den fazla tesis listelediğini ve kara para aklamayla mücadele yasalarını ihlal ettiğini ortaya koydu.
Bu tespitler doğrultusunda, geçtiğimiz yıl Hollanda’daki insan hakları grupları şirket hakkında savaş suçlarından kâr elde ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Booking.com ise kendini “bölgedeki yatırım yasağına dair bir düzenleme yok” şeklinde savunarak sorumluluktan kaçmaya çalıştı.
İsrail baskısı Japonya’ya kadar uzandı!
Booking.com’un etik çizgisini gözler önüne seren bir diğer olay ise Japonya’nın Kyoto kentinde yaşandı. Guesthouse Wind Villa adlı bir konukevi, Gazze’deki katliama katılmış ve askerliğini tamamlamış bir işgalci İsrail askerine, savaş suçlarına karışmadığını belirten bir belge imzalatmak istedi.
Fakat bu girişim, İsrail’in Japonya büyükelçisinin baskısıyla üç gün içinde konukevinin platformdan kaldırılmasıyla sonuçlandı. Gerekçe olarak, otelin misafirlere “ayrımcılık” yaptığı iddia edildi.

Konukevi sahipleri, bu uygulamanın tüm savaş suçu şüphesi taşıyan misafirler için geçerli olduğunu açıklasa da, Booking.com’un “ayrımcılık” gerekçesiyle verdiği tepki, platformun hangi değerleri öncelediğini bir kez daha sorgulatıyor.
“Irkçı Rezervasyonları Durdurun” kampanyası çerçevesinde, 8 Mayıs’ta Amsterdam, Manchester ve diğer şehirlerde Booking.com ofislerinin önünde eş zamanlı eylemler planlanıyor. Aktivistler, milyonlarca kullanıcının, savaş suçlarından kâr sağlayan bir sisteme farkında olmadan destek verdiğini ve bu döngünün ancak küresel bir farkındalıkla kırılabileceğini vurguluyor.
Kaynak: Mira Haber, MEE
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.