Yılan hikayesine dönen 'İsraille ticaret' meselesi

Yılan hikayesine dönen ‘İsraille ticaret’ meselesi

Ticaret Bakanlığı Gazze’de on binlerce masum canın kanı akıtıldıktan sonra, yedi ayın ardından İsrail’le bütün ticari faaliyetlerin durdurulduğunu açıkladı.

Vardı yoktu, kısıtlamaydı, engeldi derken hükümet, aylar süren protestolar neticesinde nihayet İsrail terör devletiyle tüm ticari ilişkileri sonlandırma iradesini ortaya koyabildi. 

Bakanlıktan yapılan açıklamada, İsrail’le ihracat ve ithalatı kapsayan tüm işlemlerin tamamen durdurulduğu ifade edildi.

Her kalemden ürün gidiyordu 

İsrail’in soykırım savaşı, Türkiye’den İsrail’e gönderilen ürün yelpazesinin genişliğini ortaya koydu. Demir çelikten çimentoya, elektrik elektronikten kimyevi maddelere, gıdadan tekstile Siyonistlerin ihtiyacı olan her kalemden ürünün Türkiye’den İsrail’e gönderildiği ortaya çıktı. 

Pek tabii olarak insanlar, bebek katilleriyle yapılan bu kanlı ortaklığın son bulması için meydanlarda toplandı, sosyal medyada hashtagler açıldı, hatta iktidara sesini duyurmak isteyenler, içini seçmen kağıtlarına döktü.

Yılan hikayesine dönen'İsraille ticaret' meselesi

Bütün bunların üzerine, hükümetin ve ateşli destekçilerinin ısrarla olmadığını iddia ettiği ve hatta İsrail adı altında Filistin halkıyla yapıldığını iddia ettiği ticaret, önce kısıtlama kararı ile azaltıldı, ardından tamamen sonlandırıldı.

Yükselen sesler bastırılmaya çalışıldı 

Bu süreçte İsrail’le ticaret protestoları, polis şiddeti ve gözaltılarla gündeme geldi. Meydanlarda ‘kahrolsun İsrail’ sloganları meşru sayılırken, ‘İsraille ticaret Filistin’e ihanet’ diyenler yaka paça polis otobüslerine tıkıldı.

Yılan hikayesine dönen'İsraille ticaret' meselesi

Sosyal medyada da bu kanlı ortaklığı eleştirenler Fetöcü ya da İrancı olmakla suçlandı, seçim öncesi mitinglerde açılan pankartlar alelacele toplandı. İktidara yakın gazeteler “İsrail’le ticaret koca bir yalan” manşetleri attı.

Vicdan sahipleri, ekranlarda yankılanan ‘Filistin kırmızı çizgimiz’ sözünün eyleme dönüşmesini beklerken, hükümet bu sesleri bastırmaya çalıştı, ancak başarılı olamadı. 

Erdoğan’ın Filistin hassasiyetinin zekatı bütün ülkeye pay edilip, Gazze’ye Gazzelilerin bile görmediği ‘gizli yardımlar’ yapıldığı konuşulurken, gemilerin vızır vızır İsrail limanlarına doğru yol alması, mazlum Gazze halkının bile ağarına gitti. En nihayet, Gazze’den Türkiye ve Erdoğan aleyhinde haklı sitemler yükselmeye başladı.  

Her şeyin üzerine seçim hezimeti de eklenince, 9 Nisan’da İsrail’e ihracat kısıtlaması getirilen ticaret, alınan ani bir kararla ‘İsrail, Gazze’ye insani yardım akışına izin verinceye kadar kararlı bir şekilde süreceğinin’ altı çizilerek tamamen engellendi. 

İsrail eliyle onbinlerce masum canavarca katledildikten, Gazze enkaz kente dönüştükten, ve mazlumların çığlığı arşı titrettikten sonra devletimiz atılabilecek adımların en küçüğü olan ticareti kesme adımını şu açıklamayı yaparak attı:

Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin haklı davasını desteklemeye devam edecektir.”

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın