Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.
ABD’nin eski başkanı Donald Trump, yaptığı son açıklamayla bir kez daha Batı’nın kirli oyunlarını ve çıkarcı siyasetini gözler önüne serdi. Trump, “Suriye’ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılmasını bekliyorum. Erdoğan ve diğer bölgesel liderler bunu talep ettiler ve yakında bir karar vereceğiz” sözleriyle, Suriye’deki karmaşık denklemi bir kez daha kendi menfaatleri ekseninde oynama niyetini ilan etti.
Oysa aynı ABD, İslam ümmetinin onurunu temsil eden direniş odaklarına yönelik ekonomik abluka ve yaptırımlarını kararlılıkla sürdürüyor. Afganistan’da Allah’ın hükmüyle hükmeden İslami yönetimi cezalandırıyor. İran ve Kuzey Kore’ye nükleer çalışmalar bahanesiyle uyguladığı yaptırımlar, ABD’nin nükleer silahlara sahip İsrail rejimini görmezden gelmesiyle iyice trajik bir hal alıyor.
Ancak mesele Suriye olunca durum farklılaşıyor. ABD, Esed rejiminin karşısında konumlanan ve zamanla sekülerleşmiş olan Cevlani grubu gibi yapıları tehdit olarak görmüyor. Çünkü onlar artık İslam ümmetinin sesi değil, Batı’nın çizdiği sınırlarda oynayan piyonlar haline getirildi. Ve şimdi, yaptırımların kaldırılması ihtimaliyle birlikte, Suriye topraklarında işlenen zulümler ABD nezdinde önemsizleşiyor.
Bu ikiyüzlü tavır; ABD’nin gerçek düşmanının nükleer silahlar değil, İslami yönetim arayışı olduğunu bir kez daha ilan ediyor. Batı’nın “özgürlük” ve “demokrasi” sloganlarının ardında, İslam’a düşmanlık ve sömürü düzeni gizli.
Ey Ümmet! Uyan! Batı’dan adalet bekleyenler, çakallardan merhamet dilenenler gibi aldanır. Gerçek kurtuluş, izzeti sadece Allah’a ve O’nun şeriatına izafe edenlerin yolundadır. Ne Trump’ın kararı ne Biden’ın tebessümü bize fayda sağlar. Zafer, ancak Allah’a teslim olanların ve O’nun dinini hakim kılma mücadelesi verenlerin olacaktır.
Kaynak: Mira Haber