Libya’nın başkenti Trablus ve çevresinde artan askeri hareketlilik, dış müdahalelerle zaten parçalanmış bir ülkenin bir kez daha istikrarsızlığa sürüklenme tehlikesini ortaya koyuyor. Yerel kaynaklar, başkent çevresinde konuşlanan silahlı grupların yeniden mevzi aldığını ve çatışma ihtimalinin her geçen gün arttığını bildiriyor.
Batı merkezli bir insan hakları örgütü ise, bu gelişmeleri “istikrara açık bir tehdit” olarak niteleyerek, sözde kaygılarını dile getirdi. Ancak Libya’nın 2011’den bu yana bu hâle gelmesinde rol oynayan aynı odakların şimdi barış çağrısı yapıyor olması, bölgede yaşanan trajedinin asli sorumlularının kim olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Örgüt, yaptığı açıklamada, ateşkesin ihlal edilmesinin siviller açısından büyük bir risk teşkil edeceğini ve barış sürecini baltalayacağını ifade etti. Ancak bu açıklamalar, ülkedeki iç dinamikleri görmezden gelen, dışarıdan dayatılan projelerin halk üzerindeki yıkıcı etkilerini örtmeye yetmiyor.
Gerçekçi ve samimi bir çözüm, dış müdahalelerin son bulması ve Libya halkının iradesine saygı duyulmasıyla mümkündür. Aksi takdirde, “insan hakları” adı altında yapılan açıklamalar sadece propaganda işlevi görmeye devam edecek.
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.