Şeyh Ahmed Cibril’den Şara’ya: “Küfrün ve zilletin en ağır şeklidir!”

Filistin asıllı İslam âlimi Şeyh Ahmed Musa Cibril, Ahmed el- Şara ve ABD Başkanı Trump görüşmesine ilişkin bir yazıyı kaleme aldı 

Şeyh Ahmed Musa Cibril, açıklamasında Gazze’ye zulmeden güçlerle kurulan diplomatik ilişkileri ve bu ilişkilerin İslami değerler uğruna verilen tavizler karşılığında kurulmasını sert bir dille eleştirdi.

Şeyh Cibril’in yazısının tamamı:

“Eğer Allah’a, Peygamber’e (Muhammed ﷺ) ve ona indirilenlere iman etmiş olsalardı, onları (kâfirleri) asla veli (dost, koruyucu ve yardımcı) edinmezlerdi.” (Maide, 5:81)

Zulmen elinden alınan haklarının en küçük bir kısmını bile geri alabilmek için, özellikle dininden taviz vererek—Yahudilerle ilişkileri normalleştirmek, muvahhidleri bastırmayı ya da onlara ihanet etmeyi kabullenmek ve Allah’ın şeriatını başka bir sistemle değiştirmek gibi yollarla—uzlaşma arayışına girmek, küfrün ve zilletin en ağır şekillerindendir.

Bu, asla bir övünç kaynağı değil, aksine derin bir utanç ve rezalettir—hele ki bu tavizlerden ötürü düşmanı övüp, bunun onun lütfu olduğuna kendini inandırmak, bu utancı daha da büyütür.

Dünyanın bir köşesinde düşmanla anlaşmalar imzalanırken, aynı düşmanın başka bir köşede Müslüman kanı dökmesi; dine, ümmete ve kardeşliğe en büyük ihanettir.

Bu tür eylemler, bu ümmetin bir beden olduğu hakikatini parçalar—acısında, mücadelesinde ve izzetinde birleşmiş bir beden.

Görülmesi utanç verici ve alçaltıcı bir ihanettir ki, Gazze’nin cellatlarını silahlandıran ve koruyan Taghut Trump ve onun milleti, Müslüman ümmetin kalbi ve Tevhid diyarı olan Haremeyn toprağında görkemle karşılanıyor.

Kırmızı halılar seriliyor, hazineler ayaklarına seriliyor, o esnada mazlumların çığlıkları cevapsız kalıyor.

Oysa Peygamber ﷺ, bugünkü Müslümanların durumundan çok daha zayıf bir konumdayken bile, zamanının en büyük süper gücüne gönderdiği mektubunda izzetli bir üslupla şöyle diyordu: “Eğer İslam’a girersen selamette olursun.”

Onun Allah’ın hakikatine olan sarsılmaz güveni, dünya gücünün çok ötesindeydi.

Bu örnek bize gösteriyor ki, asıl gücümüz zalimlerle yapılan ittifaklarda değil; Allah’a olan sarsılmaz güvenimizde ve O’nun emirlerine bağlılığımızdadır.

Ahmed Musa Cibril

16 Zilkade 1446

Kaynak: Mira Haber