SDG bombardımanı, milis terörü, İsrail işgali ve hükümetin lüks sofraları

Münbiç, Süveyda, Kuneytra… Suriye’nin üç ayrı noktasında kan dökülüyor, topraklar işgal ediliyor. Ancak rejim çevresinde bir kesim, bütün bu felaketlerin gölgesinde manzara eşliğinde yemek yemenin rahatlığını yaşıyor.

SDG bombardımanı: 9 sivil yaralı

PKK/YPG’nin omurgasını oluşturduğu SDG, Münbiç kırsalındaki Kiyariye köyüne çok namlulu roketatarlar ve topçu atışlarıyla saldırdı. Bombardımanda 9 sivil yaralandı. Şam’dan gelen yanıt ise sıfır sonuçlu bir karşı atış oldu. Bölge halkı öfkeli:

“Bu topraklarda kimin devleti var? Hangi halkı koruyorsunuz?”

Aynı gün, Süveyda’da İsrail destekli Dürzi milisler, güvenlik güçlerine saldırdı. Çatışmalarda 4 kişi hayatını kaybetti. Bölge, mezhep temelli bir kaosa sürüklenirken rejimin sessizliği halkın güven duygusunu tamamen sarsıyor.

Güney cephesinden gelen haberler daha da sarsıcı. İsrail ordusu Golan hattını geçerek Kuneytra bölgesinde konuşlandı. Hiçbir direnişle karşılaşmadan stratejik noktalara giren İsrail askerleri, bölgedeki fiili kontrolü genişletiyor.

Hükümetten tek bir açıklama yok. Ne uluslararası tepki çağrısı, ne de sahada caydırıcı bir hamle…

Manzara eşliğinde yemek keyfi

5798654489455086233 121

Bütün bu saldırılar, işgaller ve ölümler yaşanırken, ülkenin cumhurbaşkanı ve bakanı manzara eşliğinde lüks sofralarda yemek yiyor. Halkın kanı akarken, ülkenin güneyi işgal altına girerken verilen bu görüntü, “Umursamazlık mı, ihanet mi?” sorularını gündeme taşıyor.

Halkın sorusu sert: “Kimin emrindesiniz?”

Ahmed eş-Şara yönetimi, yalnızca 7 ayda Suriye’nin güneyini SDG saldırılarına, Dürzi milislerin baskınlarına ve İsrail işgaline açık hale getirdi.

Şimdi halk soruyor:

“Bu topraklarda ümmetin hakları mı korunuyor, yoksa işgalcilere mi alan açılıyor?”

Kaynak: Mira Haber 

Bir Cevap Yazın