20250803 171033 0000

Sağ kolu “gerçek Cevlani’yi” anlattı..Cihadı da, biatı da sahte miydi?

Cevlani’nin Maskesi Kendi Danışmanının Ağzından Düştü: Takiyye, Aldatma ve İkiyüzlülükle İnşa Edilen Bir Saltanat!

Suriye’deki cihadi hareketin bir dönem öncüsü olarak görülen Ahmet Şara (Ebu Muhammed el-Cevlani), yıllar boyu ümmeti aldattığını kendi danışmanı aracılığıyla ifşa etti.

IMG 20250803 171050

Suriyeli gazeteci Ahmed Muvaffak Zeydan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalar, Cevlani’nin yıllarca cihadi saflarda takiyye yaparak tabanını aldattığını tüm açıklığıyla ortaya koydu. Ne var ki Zeydan, bu itiraflarla Cevlani’yi ‘ılımlı lider’ olarak pazarlamaya çalışırken, aslında onun ne denli çıkarcı, takiyyeci ve münafık karakterde olduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

Danışmanının Ağzından Cevlani’nin İtirafları

Ahmet Zeydan, uzun süredir sahadaki gelişmeleri takip eden bir gazeteci ve Cevlani’nin yakın çevresinde yer alan bir isim. Bizzat Cevlani tarafından medya danışmanı olarak görevlendirilen Zeydan’ın itirafları, bu ilişkiden gelen güvenle daha da çarpıcı hale geliyor.

 

Zeydan’ın aktardığına göre, 2015 yılında İdlib’de yaptığı özel bir görüşmede Cevlani kendisine açıkça şunları söyledi:

“Ben küresel cihad görüşleri konusunda tam anlamıyla ikna olmuş değilim. Fakat bir cemaatim var ve hızlı bir dönüşümle bir anda onları karşıma alamam. Bu yüzden bunu aşamalı olarak yapmalıyım.”

Yine aynı görüşmede Cevlani’nin El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri’ye yaptığı biatın da samimi değil, bir taktik olduğu ortaya çıkıyor. Zeydan, Cevlani’nin “Bu beyat, destek görmek ve çevremdeki El Kaide yanlısı savaşçıları elimde tutmak için yapılmıştı,” dediğini aktarıyor. Yani El Kaide’ye bağlılık yalnızca bir araçtı, bir samimiyet emaresi değil.

Zeydan’ın Masum Zannettiği Açıklamalar, Münafıklığın Belgesi Oldu

Zeydan bu açıklamalarıyla Cevlani’yi Batı için tehdit olmayan, ‘aşırı olmayan’ ve ‘ılımlı’ bir figür olarak yüceltmeye çalışsa da aslında verdiği bilgiler, onun bir dava adamı değil bir stratejik yalancı olduğunu ortaya koyuyor.

Zeydan şöyle diyor:

“Cevlani ne ABD’ye ne Batı’ya hiçbir zaman tehdit yöneltmedi. El Kaide’ye bağlılık görüntüsü bile bir stratejiydi. Hedefi cemaatini yavaş yavaş dönüştürmekti. Bugün geldiği noktada, nevi şahsına münhasır, benzersiz bir yapı oluşturdu.”

Bu ifadeler, Cevlani’nin idealleri uğruna bedel ödemeyi göze alan bir lider değil; maslahat, çıkar ve Batı’ya şirin görünme uğruna mücahidleri aldatan, sahte bağlılıklarla ümmeti kandıran bir karakter olduğunu ispatlıyor. Zeydan’ın bu itirafları, Cevlani’nin münafıklık portresini çizen kendi şahitliğidir.

Kudüs İçin Başlayan Yolda Ulusalcı Demokrasiye Çıkan Son

Cevlani’nin liderliğindeki yapı, bir zamanlar Kudüs’ün fethi idealiyle yola çıkan mücahidlerin gayesini, ulusal sınırlar içinde demokratik bir Arap devleti kurma hedefine dönüştürdü. Bu sapma yalnızca bir fikir değişikliği değil, İslam ümmetine ve cihad ehline karşı büyük bir ihanettir.

Cevlani’nin “Ben sadece Suriye rejimiyle ilgileniyorum” sözü, ümmet coğrafyasındaki zulümlere, özellikle siyonist İsrail’in işgali altındaki Filistin’e karşı sessizliği de açıklıyor. Onun için Gazze yok, Kudüs yok, ümmetin dertleri yok; yalnızca Batı’nın razı olacağı bir iktidar hesabı var.

Cevlani artık sadece Batı’ya oynuyor

Tüm bu açıklamaların, Cevlani’nin bizzat kendisine danışman olarak atadığı Ahmed Zeydan tarafından yapılması da dikkat çekici bir başka noktadır. Bu beyanlar rastgele ya da habersizce kamuoyuna sunulmuş değildir; aksine Cevlani’nin bilgisi, onayı ve yönlendirmesi dâhilinde kamuoyuna servis edilmiştir.

Bu durum, Cevlani’nin artık Müslüman tabanının tepkisini, kendisine duyduğu güvenin yıkılmasını, hatta bir münafık olarak görülmesini önemsemediğini açıkça ortaya koyuyor. Onun asıl kaygısı, ümmetin gönlünü değil, Batı’nın onayını kazanmaktır. Bu açıklamalar, bir pişmanlığın değil; Amerika’ya, Batı’ya ve emperyalist düzene ‘Ben artık sizdenim’ mesajı verme çabasının ürünüdür. Cevlani, kendi tabanını değil; Batı başkentlerindeki karar vericileri ikna etmeye çalışan bir aktöre dönüşmüştür. 

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın