Yahudi Haham ve İsrailli Komutandan Gazze’deki Çocuklar İçin Vahşi Çağrı: “Hepsi Açlıktan Ölmeli, Bit Gibi Yok Edilmeli”
Filistin’in mazlum coğrafyası Gazze, yalnızca bombalarla değil, sözde “insan” suretindeki barbarların nefret ve ölüm çağrılarıyla da kuşatılmış durumda. İsrail kamuoyunda yüksek profilli bazı isimlerin yaptığı açıklamalar, savaş suçu sınırını dahi aşarak soykırım niyetini açıkça itiraf eden ifadeler içeriyor.
Bunlardan biri, İsrail hahamı Ronen Shaulov. Halka açık bir şekilde yaptığı konuşmada Gazze’deki çocuklar için şu sözleri kullandı:
“Tüm Gazze ve Gazze’deki her çocuk açlıktan ölmeli.”
Shaulov, Filistinli çocukları hedef alırken, tahrif edilmiş Tevrat’taki Amalek kavmi kıssasını kullanarak onları “geleceğin teröristleri” olarak tanımlamış, böylece bebek yaştaki çocukların bile bilinçli hedef olduğunun altını çizdi.
Shaulov’un bu söylemi, aslında İsrail’in askeri ve siyasi politikalarının altında yatan itikadî zemini de ele veriyor.
Öte yandan, İsrail ordusunun eski komutanlarından Shimon Elkabetz de benzer şekilde içindeki vahşeti serbest bırakarak, açıkça toplu kıyım çağrısı yaptı:
“Onları öldürün, bit tarağı kullanır gibi onları yok edin. Sadece yok edin. Çevreden gelen ‘açlık’ sözleriyle yılmayın.”
Bir soykırım manifestosu olan Elkabetz’in bu sözleri, Gazze’de uygulanan aç bırakma, ilaçsız bırakma ve toplu kıyım siyasetinin bilinçli bir doktrin olduğunu ortaya koyuyor.
Bu Sözler Soykırımın İlanıdır
Filistinli çocuklara, kadınlara ve sivillere karşı bu denli açık nefret çağrıları yapılırken, Batılı hükümetlerin sessizliği, İsrail’in bu politikalarının ortaklığını ve onayını göstermektedir. İsrail’in yayılmacı, işgalci, ırkçı zihniyetiyle örtüşen bu sözde dinî retorikler, aslında bir inancın sapkınlaştırılarak nasıl bir ölüm makinesine dönüştüğünün delilidir.
Bu sözler sadece birkaç “uç azınlığa” ait değil…
Ronen Shaulov ya da Shimon Elkabetz gibi isimlerin sözleri, ne yazık ki tekil bir cinnetin ya da bireysel bir nefretin dışavurumu değil. Bu sözler, bugün İsrail toplumunun geniş kesimlerinde açıkça dillendirilen, yaygın, meşrulaştırılmış bir sapkın zihniyetin tezahürüdür.
7 Ekim’den sonra dünyada İsrail’e karşı büyük bir öfke dalgası yükselmişken, İsrail kamuoyunun bu öfkeye rağmen geri adım atmaması, tam tersine Gazzeli çocuklara karşı ölüm sloganlarını daha cesurca, daha yüksek sesle söylemesi, yaşadığımız çağın en karanlık çelişkilerinden biridir.
Bugün Tel Aviv sokaklarında, sosyal medyada, sokak röportajlarında ya da okul kürsülerinde şu sözler yankılanabiliyor:
“Gazze’de çocuk mu kaldı ki hâlâ konuşuyorsunuz?”
“Hepsi gelecekte bizim düşmanımız olacak. Şimdiden yok edelim!”
“Filistinli bebek doğduğu gün teröristtir!”
Vicdana, insanlığa sığmayan bu ifadeler sadece uç bir zümreye ait değil. İsrail’de bu sözleri sarf edenler ne cezalandırılıyor, ne susturuluyor, ne de toplumsal vicdanın hedefi hâline geliyor.
Aksine, devlet politikasıyla aynı hizaya gelmiş bir toplum duygusunun ifadesi olarak alkışlanıyorlar. İşte bu, sadece Siyonist rejimin değil, toplumun da içine işlemiş kolektif bir soykırım bilinci olarak dünyanın karşı karşıya olduğu tehlikeyi gözler önüne seriyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.