Gazze, her gün artan kuşatma ve saldırıların ortasında zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor. Katil İsrail’in acımasız eylemleri nedeniyle halkın temel ihtiyaçları, elektrik, su ve gıda gibi hayati kaynaklar neredeyse yok denecek kadar kısıtlı. Ancak, bu zor şartlar altında bile, Gazzelilerin manevi direnci ve inancı asla sarsılmıyor.
Savaşın getirdiği yıkıma rağmen, Gazze’nin sokakları ibadet eden insanlarla dolup taşıyor. Gazzeliler, abdest almak için su bulmakta zorlansalar da, bu manevi gereklilikleri yerine getirip namaz kılmayı sürdürüyorlar. İbadetleri, onlara umut ve dayanma gücü sağlarken, dualarının arkasında yatan derin inanç, hayatta kalma mücadelesinin en önemli parçası haline geliyor.
Gazzeli gençler ve yaşlılar, topraklarının işgali ve saldırıların gölgesinde, birlikte ibadet ederek dayanışmanın ve inancın nasıl bir araya geldiğini gösteriyor. Zor koşullara rağmen cemaat halinde yapılan namazlar, umudu yeşerten bir ışık gibi. İnsanlar, cami avlularında bir araya gelerek aralarındaki güçlü bağı koruyorlar.
Halkın içinde bulunduğu durum ne kadar zor olursa olsun, Gazzeliler birbirlerine destek olarak ve Allah’a olan inançlarıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Sadece fiziksel değil, manevi olarak da güçlü olmaları gereken bu dönemde, imanları onlara bir kalkan görevi görüyor.
Gazze’nin sokaklarından yükselen dualar, yalnızca bir ibadet değil, aynı zamanda bir direniş ve hayatta kalma sembolü. Gazzelilerin yaşadığı bu manevi güç, tüm dünyaya, zorluklar ne olursa olsun inancın ve umudun asla sönmeyeceğini gösteriyor.
Kaynak: Mira Haber