Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.
Suudi Arabistan, 14 Haziran günü rejimi eleştiren gazeteci Turki bin Abdulaziz el-Casir’i idam etti
Yapılan resmî açıklamaya göre muhalif gazeteci Turki el-Casir’in idam kararı, “vatana ihanet” ve “terör” suçlamalarıyla Yüksek Mahkeme tarafından onaylandı. Ancak insan hakları örgütlerine göre gerçek sebep, Casir’in sosyal medyada yaptığı yolsuzluk ifşaları ve krallık karşıtı paylaşımlar.
Gazeteci Casir, 2018 yılında evine yapılan baskınla gözaltına alındı. O dönemde Suudi muhalefetine yakın bir sosyal medya hesabını yönettiği iddiasıyla suçlandı. Elektronik cihazlarına el konuldu, sorgulandı ve sonunda idama götüren bir sürece sokuldu.
Uluslararası insan hakları örgütleri, bu infazı Riyad rejiminin eleştirilere karşı sıfır tolerans politikasının vahim bir örneği olarak değerlendiriyor. Suudi rejiminin “Twitter muhaliflerine” karşı yürüttüğü yıldırma ve infaz politikaları, Casir’in ölümüyle yeniden gündeme taşındı.
Kaşıkçı’nın ardından yeni skandal
Casir’in idamı, 2018’de İstanbul’daki Suudi konsolosluğunda vahşice öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın cinayetiyle birlikte anılıyor. Suudi muhalif Dr. Sa’ad el-Fakih, yaşananları şöyle değerlendirdi:
“Kaşıkçı gizlice öldürüldü, Casir ise yargı kullanılarak açıkça infaz edildi. Bu daha ciddi bir durum. Rejim, baskıyı normalleştirip meşrulaştırmaya çalışıyor.”
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dış dünyaya “reformist lider” olarak sunulsa da içeride sosyal medya paylaşımları dahi ağır cezalarla karşılık buluyor. Bu sebeple yüzlerce kişi hâlâ tweetleri ve düşünceleri nedeniyle cezaevinde.
Uzmanlar, Casir’in idamını uluslararası toplumun Kaşıkçı cinayetinde gereken tepkiyi vermemesine bağlıyor. Sessizlik, Riyad rejimini daha da pervasızlaştırdı. Casir infazı ise bu pervasızlığın resmîleşmiş hali.
Kaynak: Mira Haber
