Afganistan İslam Emirliği’nin Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki, İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Arakçi ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, İsrail’in İran’a yönelik hava saldırılarını kınayarak Tahran yönetimine açık destek sundu. Muttaki, saldırıların hem askeri tesisleri hem de sivil alanları hedef aldığını belirterek bu eylemleri “uluslararası hukukun ve İran’ın egemenliğinin ihlali” olarak değerlendirdi.
Görüşmede dikkat çeken bir diğer konu ise İranlı hacıların güvenliği oldu. Muttaki, Suudi Arabistan’da bulunan İranlı hacıların Afganistan üzerinden İran’a güvenli bir şekilde dönüşleri için iş birliği yapmaya hazır olduklarını bildirdi. Bu teklif, son yıllarda Şii-Selefi hattında net tavır alan Afganistan İslam Emirliği’nin İran gibi bir Şii devletine bu denli yakın duruş sergilemesi açısından tartışma yarattı.
İran Dışişleri Bakanı Arakçi ise, Afganistan İslam Emirliği’ne “duruşundan dolayı” teşekkür etti.
Sünni Bir Yönetimden Şii Bir Rejime Tezat Destek!
Taliban öncülüğündeki Afganistan İslam Emirliği’nin, geçmişte Şiilik karşısındaki net duruşuna rağmen bugün İran’a açık destek vermesi, ümmet nezdinde sorgulanan bir tutum haline gelmiş durumda. İsrail’in İran’daki nükleer ve askeri altyapılara yönelik saldırıları üzerine yapılan bu destek açıklaması, birçok Sünni kesim tarafından “pragmatik ama ideolojik tutarsızlık” olarak değerlendiriliyor.
Üstelik bu açıklamanın, İran’ın Suriye, Irak ve Yemen’de Sünni halklara karşı yürüttüğü yayılmacı ve mezhepçi faaliyetlerin yoğun eleştiri aldığı bir dönemde yapılması, Afganistan İslam Emirliği’nin mezhep hassasiyetleri konusunda kaygan bir zeminde durduğunu gösteriyor.
İran Hacısına Kol Kanat Geren Emirlik, Sünni Mazlumları Görmüyor Mu?
Afganistan, bölgede Sünni Müslümanların yaşadığı acılara karşı sessiz kalırken, Şii İran’ın çıkarlarına doğrudan hizmet edecek adımlar atması, “ümmet dayanışması” söylemini zedeleyen bir görüntü oluşturuyor. İran rejiminin Yemen’de Ensarullah’a, Irak’ta Haşdi Şabi’ye, Suriye’de Esed’e verdiği destek ortadayken; Afganistan’ın bu rejime arka çıkması, siyasi olarak büyük bir çelişki doğuruyor.
Bu gelişme, Afganistan İslam Emirliği’nin siyasi çıkarlar uğruna mezhebi ilkelerden taviz verip vermediği sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Ümmetin birliği ancak hakkı ve adaleti esas alarak sağlanabilir; zalim ister Siyonist ister Rafızî olsun, tavır aynı olmalıdır.
Kaynak: Mira Haber