image 2025 10 19 19 09 03

İsrailli esirin babası: “Oğlum, sadece Hamas ile güzel anılarını anlatıyor!”

Gazze’deki esaretin ardından serbest bırakılan İsrailli esirlerin anlattıkları, Tel Aviv’in yıllardır inşa ettiği “vahşi direnişçi” söylemini yerle bir etti

İsrail Kanal 13’e konuşan Danny Miran, Gazze’de esir tutulduktan sonra serbest bırakılan oğlu Omri Miran’ın, “esaretin iyi yönlerini” anlattığını söyledi.

“Oğlum yalnızca güzel anlardan bahsediyor,” diyen Miran, “İyi beslendiğini, aç kalmadığını, hatta kendi yemeğini pişirdiğini anlattı. Hangi baharatları getirmelerini istediğini bile o söylüyormuş,” ifadelerini kullandı.

Miran’ın sözlerine göre Hamas mensupları, esir İsraillilere “denize gitme” izni bile vermiş:

“Bir gün onu sahile götürmüşler. Oğlum çok insanla bağ kurdu, Gazze’de gittiği her yerde insanlar onun karakterini takdir etti.”

Benzer ifadeler, diğer serbest bırakılan İsraillilerden de geldi. İsrailli asker Matan Angerst’in babası Hagai Angerst, oğlunun Gazze’deki direnişçilerden “saygılı ve insani bir muamele” gördüğünü aktardı:

“Oğlum günde üç defa dua ediyordu. Bir Hamas yetkilisinden istediği dua kitabını (siddur) bile getirmişler. Savaşan bir İsrail askeriydi, koşulları daha zordu ama yiyeceklerden seçme hakkı vardı.”

“Hamas esirlere zarar vermedi, İsrail sansür uyguluyor”

Daha önce serbest bırakılan birçok İsrailli asker ve sivil, Hamas’ın kendilerine insani davranışta bulunduğunu söylemişti. Çoğu, “direnişçilerin esirlere değil, İsrail bombardımanına karşı korku duyduğunu” belirtti. Bazı kadın esirler ise “insanî diyaloglar kurduklarını” dile getirdi.

Bu ifadelerin ardından Tel Aviv yönetimi, serbest kalan esirlerin açıklamalarına ağır sansür getirdi. Zira bu tanıklıklar, İsrail hükümetinin uluslararası alanda yürüttüğü “Hamas vahşeti” propagandasını çürütüyordu.

Ocak ayında ateşkes kapsamında serbest bırakılan Omer Shem Tov isimli İsrailli de, teslim sırasında iki Hamas savaşçısının alnını öperek teşekkür etmişti.

Bu görüntüler Arap ve İbranice medyada milyonlarca kez izlendi. Birçok yorumcu, bu davranışın “samimi bir minnettarlık göstergesi” olduğunu yazdı. Söz konusu görüntüler, hem İsrail toplumunda hem de uluslararası medyada, “kim kime ne yaptı?” sorusunu yeniden gündeme getirdi.

İsrail yönetimi bir yandan esir değişimini propaganda malzemesine dönüştürmeye çalışırken, sahadaki gerçek tanıklıklar bambaşka bir tabloyu ortaya koyuyor: Gazze’deki direniş, düşmanına bile insanca davranırken; Tel Aviv yönetimi, kendi halkından gerçeği gizliyor.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın