Türkiye, Sahel bölgesindeki güvenlik ilişkilerini derinleştiriyor,Nijer ordusuna deneyimli birlikler gönderiyor
Ankara, Suriye ve Irak’ta görev yapmış, IŞİD ile El-Kaide’ye karşı deneyim kazanmış Türk komando ve özel kuvvet personelini eğitim amacıyla Nijer’e gönderecek.
Kaynaklara göre, en az dört tabur, bölgede varlık gösteren IŞİD’e karşı cuntacı Nijer ordusuna danışmanlık ve eğitim desteği sağlayacak. Türk askerlerinin doğrudan çatışmaya katılmayacağı ve kalıcı üs kurulmayacağı vurgulanıyor; bu nedenle parlamentonun onayı gerekmiyor.
Anlaşmanın, Nijer’in modern silahlar, insansız hava araçları ve mühimmat gibi ekipmanlara erişimini kolaylaştıracağı, ayrıca orduya teknik destek sağlayacağı aktarıldı.
İlişkilerin perde arkası
Nijer ile Türkiye arasındaki ilişkiler 2020’de başlayan askeri eğitim iş birliğine dayanıyor. Temmuz 2023’teki darbe sonrası cunta, Batılı güvenlik anlaşmalarını iptal ederek Türkiye ve Rusya’ya yöneldi. Taraflar Temmuz 2025’te askeri-finansal iş birliği anlaşması imzalayarak bu yakınlaşmayı pekiştirdi. Nijer’in Mayıs ayında bazı istihbarat paylaşım anlaşmalarını tek taraflı feshetmesine rağmen Ankara-Niamey askeri ilişkileri devam ediyor.
Uzmanlar, iş birliğinin Nijer’in insansız hava araçları, mühimmat ve diğer savunma teçhizatlarına erişimini kolaylaştıracağını, ordunun kapasitesini güçlendireceğini belirtiyor. Bazı analistler, bu ortaklığın petrol ve uranyum gibi stratejik sektörlerde ekonomik yakınlaşmayı da teşvik edebileceğine dikkat çekiyor.
Riskler ve soru işaretleri
Planlanan asker konuşlandırması bazı soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Resmî makamlar Türk personelin çatışmalara doğrudan katılmayacağını vurgulasa da, uzmanlar dış müdahalelerin kısa vadede cunta rejiminin istikrarını güçlendirebileceğini, uzun vadede ise bölgedeki güç dengelerini karmaşıklaştırıp siviller ve yerel topluluklar üzerinde öngörülmeyen etkiler yaratabileceğini belirtiyor.
Nijer’in bazı bölgelerinde güçlü bir şekilde varlık gösteren IŞİD’in, yerel halk arasında da etki alanı bulunuyor. Dış destekle güçlendirilen cunta rejiminin sahadaki varlığı, IŞİD gibi grupların söylemlerinin halk nezdinde daha görünür hâle gelmesine dolaylı olarak zemin hazırlayabilir.
Türkiye açısından adım, Akdeniz’in güvenliği ve Afrika’daki nüfuz hedefleri bakımından stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Nijer cephesi için ise bu ortaklık, rejim istikrarını sağlama, ordusunu modernize etme ve Batı etkisini dengeleme açısından kritik önem taşıyor.
(Kaynak: Mira Haber)
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.