image 2025 06 30 18 06 56

İran’da ateşkes sonrası yeni infaz dalgası başladı!

İran ile İsrail arasında haftalardır süren çatışmaların ardından ilan edilen ateşkesin hemen sonrasında, İran yönetimi içeride muhalefete karşı yeni bir intikam dalgası başlattı

24 Haziran sabahı, ateşkesten sadece saatler sonra, üç kişi Urumiye Cezaevi’nde idam edildi. Gerekçelerin İsrail adına casusluk yapmak olduğu ileri sürüldü.

İdris Aali, Azad Shojaei ve Rasoul Ahmad’ın idamıyla başlayan bu dalga, sadece birkaç gün içinde farklı şehirlerde üç infazla daha devam etti. Resmî kaynaklara göre, “düşman devletlerle işbirliği”, “rejim karşıtı propaganda” ve “casusluk” suçlamalarıyla ülke genelinde 700’den fazla kişi gözaltına alındı. Ancak bazı kaynaklar, bu sayının 900’ü aştığını belirtiyor.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü başkanı Mahmud Amiri-Mogaddam, savaş sırasında çıkarılan yeni yasaya dikkat çekti: “Düşman devletlerle işbirliği yapanlara yönelik cezaların ağırlaştırılması yasası” adıyla kabul edilen düzenleme, idamların yasal zeminini genişletiyor.

“Bu yasayla hedef alınanlar gerçekten Mossad ajanları değil; sıradan insanlar. Artık yurtdışıyla telefonla konuşmak bile ‘yeryüzünde bozgunculuk’ sayılabilir ve idam gerekçesi olabilir,” diyen Amiri-Mogaddam, rejimin asıl korkusunun içerideki halktan ve muhalefetten geldiğini iddia ediyor.

İran’da ateşkes, toplu ölümlerin habercisi mi?

İran halkı için ‘barış’ dönemleri, tarihte defalarca baskı ve infazlarla anıldı. 1988 yılında Irak’la yapılan ateşkesten sonra binlerce siyasi mahkûm topluca idam edilmişti. Şimdi benzer bir senaryonun yeniden sahnelenmesi gündemde.

1988 infazlarından sağ kurtulan eski bir siyasi mahkûm, ismini vermeden yaptığı açıklamada şu sözlerle uyardı:

“Rejim dış düşmanla yaşadığı her büyük çatışmanın ardından içerideki muhalifleri hedef alır. Şu anda olan da bu. Kaybettiği güveni infazlarla yeniden sağlamaya çalışıyor.”

Son günlerde gözaltına alınanlar arasında tanınmış isimler de var: Tahran’da Hasan ve Hüseyin Ronaghi, Jouibar’da Noyan Hejazi ve Nazanin Abedini, Kürt kenti Senendec’te Celal Khodamoradi, Huzistan’da blog yazarı Donya Hosseini ve Pîranshahr’da dört Kürt aktivist. Gözaltılar artarken, sokaklara yeniden Besic (Basij) kontrol noktaları kuruldu.

Besic geri döndü

Rejim yanlısı gönüllülerden oluşan Besic güçleri, üniversite baskınlarından protestolarda gözaltılara kadar birçok olayda kullanılıyor. Şimdi ise Besic, yeniden sahaya inerek İsrail saldırısından sadece iki gün sonra sokaklara geri döndü. 

Fakat gözaltı ve denetimler, yalnızca sokakla da sınırlı kalmıyor. Rejim karşıtı sosyal medya hesaplarını beğenen, takip eden ya da yorum yapan vatandaşlara tehdit mesajları gönderiliyor. Bir İranlı, “Birini iş için, birini de kendim kullandığım bir telefonum var. Haberlere bile bakmadığım halde, kullanmadığım telefondan bana mesaj gönderildi,” dedi.

Yalnızca 2025’in ilk dört ayında İran’da en az 343 kişi idam edildi. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre %75 artış anlamına geliyor. İran, 46 yıllık tarihi boyunca muhalefeti bastırmanın en temel aracı olarak infazları kullandı.

Kaynak: Mira Haber, MEE

Bir Cevap Yazın