image 2025 05 12 16 32 10

İngiliz askerlerinden kan donduran tanıklık: “Küçücük çocukları kurşuna dizdik!”

İngiltere’nin en seçkin birliklerindeki infazlar üst kademelerce biliniyor, raporlarla örtbas ediliyordu: “Herkes farkındaydı, herkes sustu.”

Eski Birleşik Krallık Özel Kuvvetler mensupları, yıllardır sürdürdükleri suskunluğu BBC Panorama’nın kameraları önünde nihayet bozarak Irak ve Afganistan’da görev arkadaşlarının işlediğini ileri sürdükleri savaş suçlarına ilişkin çarpıcı tanıklıklar paylaştı.

İlk kez kamuoyuna açıkça anlatılan bu ifadelerde, özellikle SAS (İngiltere Özel Hava Birliği) askerlerinin, aralarında küçük çocukların da bulunduğu uyuyan sivilleri ve kelepçelenmiş tutukluları öldürdüğü ifadeleri yer alıyor.

“Küçük çocukları kurşuna dizdik!”

Afganistan’da SAS ile görev yapmış bir emekli asker, “Ellerini kelepçelediğimiz küçük bir erkek çocuğunu kurşuna dizdiler. Henüz çok küçüktü, karşı koyacak yaşa bile gelmemişti” diyerek durumun vahimliğini anlattı.

Ona göre, tutukluların infazı artık bir “rutin” haline gelmişti: Şüpheliler önce aranıyor, sonra kelepçelenip vuruluyor, ardından kelepçeler kesilerek yanlarına sahte delil olarak silah bırakılıyordu.

Panorama’ya yeni sunulan ifadeler, hâlihazırda bir yargıç önderliğindeki soruşturmanın kapsadığı üç yıllık dönemi çok aşıp on yılı aşkın bir periyoda yayılıyor. Bugüne kadar böyle ağır ithamlarda adı geçmeyen Deniz Kuvvetleri’ne bağlı Özel Bot Birliği (SBS) askerleri de “sivil, silahsız ve yaralı insanları sistematik biçimde infaz etme” suçlamalarıyla muhatap.

SBS’de görev yapmış başka bir gazinin tanımına göre, bazı timler adeta bir “çete mentalitesi” sergiliyordu. Öyle ki bu timler, operasyon sırasında “ölümcül bir barbarlık” içindeydiler:

“En sessiz adamların bile psikopatça eğilimler gösterdiğine tanık oldum. Hiçbir kurala bağlı hissetmiyorlardı; kendilerini dokunulmaz sanıyorlardı.”

İngiltere Savunma Bakanlığı ise hükümetin soruşturmayı tam olarak desteklediğini belirtiyor. Bakanlık, elinde bilgi olan tüm eski askerleri suskunluklarını bozarak tanıklık yapmaya çağırıyor.

“Öldürmeye bağımlı olmuşlardı”

Görgü tanıklarının verdiği bilgiler, İngiliz Özel Kuvvetleri’nin (UKSF) – SAS, SBS ve diğer askeri birimlerin mensuplarını içeren – eski üyelerinin karıştığı iddia edilen cinayetlerle ilgili en kapsamlı ve detaylı ilk elden anlatıları içeriyor.

Raporlar, dönemin Başbakanı David Cameron’ın, görev süresi boyunca İngiliz özel kuvvetlerinin Afganistan’daki sivil ölümleriyle ilgili endişeler konusunda defalarca bilgilendirildiğini, daha önce bilinmeyen bir detay olarak gözler önüne seriyor.

Sessizlik kuralı yüzünden isimlerini açıklamayan tanıklar, savaş hukukunun açık bir ihlali olarak, SAS ve SBS mensuplarının katliam yaparken kendi “kurallarını” uyguladıklarını da belirttiler.

Bir SAS gazisi, “Birinin ismi listede iki üç kez geçiyorsa, gözaltına almak yerine öldürmek için baskına giderdik. Yakalama yok, sorgu yok, hedef yok edildi mi, görev tamam” ifadelerini kullandı.

Başka bir tanık “Bazen kimliği teyit edip anında tetik çekerdik. Tüm adamları öldürmek sıradan bir uygulamaydı” derken, bazı askerlerin sarhoşlar gibi “öldürme hissine bağımlı hale geldiğini” ve aralarında “psikopat katiller” bulunduğunu anlattı.

image 2025 05 12 15 42 36

“Uykularında öldürüyorduk”

Afganistan’daki askeri operasyonlara katılan bazı İngiliz birliklerinin, gece baskınlarında konaklama amaçlı kullanılan yapılara girerek içerideki herkesi öldürdüğü ortaya çıktı. Uyuyan sivillerin hedef alındığı bu eylemler, savaşın gölgesinde kalan ciddi insan hakları ihlallerini gözler önüne seriyor. 

“Bazı operasyonlarda birlikler misafirhane tipi binalara girer ve oradaki herkesi öldürürdü. İçeri girip orada uyuyan herkesi vuruyorlardı. İnsanları uykularında öldürmek haklı bir şey değil.”

Daha önce SBS (Special Boat Service) bünyesinde görev almış bir asker, kontrol altına alınan bölgelerde tarama yapan saldırı timlerinin yerde gördükleri herkesi vurduğunu, hayatta kalanlarınsa sonradan öldürüldüğünü belirtti.

Asker, bu uygulamaların gizlenmediğini, aksine bir sır gibi saklanmadan yürütüldüğünü söyledi: “Herkes neler döndüğünü biliyordu.”

Aynı asker, yaralıların da hedef alındığını ve bazı sağlık görevlilerinin hayatta kalanları tedavi etmeye çalışırken operasyon personelince öldürüldüğünü anlattı. “Bir sağlık personeli, hayatta kalmaya çalışan birini kurtarmaya uğraşıyordu. Ancak bir asker yaklaşıp onu kafasından vurdu,” dedi.

İfadelerde, bazı SAS (Special Air Service) askerlerinin, rütbesi daha düşük olan tim üyelerine dolaylı yoldan infaz emri verdiği ileri sürülüyor. Buna göre, “Bu tutuklu geri dönmesin” veya “Hedef tamamen etkisiz hale getirilsin” gibi sözlerle tutsakların öldürülmesi teşvik ediliyordu.

Irak’ta görev yapmış eski bir SAS askeri de benzer bir olaydan bahsederek, silahsız bir kişinin infaz edildiğini ve bu olayın hiçbir zaman doğru dürüst soruşturulmadığını ifade etti:

“Tehdit oluşturmadığı çok açıktı. Bu sadece utanç verici değil, aynı zamanda cinayetin cezasız kalmasının göstergesi. Üstelik bu durum Afganistan’a geçmeden önce de biliniyordu.”

“Bıçağını kana bulamak için öldürüyordu!”

BBC’nin ulaştığı video kayıtları ve tanık ifadeleri, bazı özel kuvvet timlerinin kendi içlerinde ölü sayısı üzerinden rekabet ettiklerine dair haberleri de doğruluyor. Bazı kaynaklar, bireysel askerlerin kaç kişiyi öldürdüğünü not ettiğini ve bir SAS mensubunun altı aylık görev süresinde onlarca kişiyi öldürdüğünü belirtti.

Bir başka eski asker bu kişiyle ilgili şu yorumu yaptı:

“Sanki her operasyonu bir infazla sonuçlandırmak ister gibiydi. Neredeyse her gece birini öldürüyordu. Ünü berbattı. Gerçek anlamda bir psikopat gibi davranıyordu.”

Kaynakların aktardığına göre, bu askerlerden biri bir yaralı Afgan’ın boğazını kesti. Başka bir tanık bunun nedenini, “bıçağını kana bulamak istemesiydi” diyerek açıkladı.

Tanıklar, bu tür eylemlerin sadece belirli ekipler ya da bireylerle sınırlı olmadığını, Özel Kuvvetler komutasındaki çok sayıda personelin neler olup bittiğinden haberdar olduğunu ifade etti.

Cinayetlerin gizlenmesi için çeşitli yöntemler kullanıldığı da belirtiliyor. Ölen sivillerin silahlı gibi gösterilmesi amacıyla yanlarına silah konuluyor, operasyon raporları ise üst rütbeli subaylarca değiştiriliyordu.

2001 yılında başlayan ve 2021’de son bulan Afganistan işgalinde, İngiliz ordusu ABD’den sonra en aktif rolü oynayan güç oldu. 20 yıl süren bu süreçte yapılan ağır hak ihlalleri ise genellikle kamuoyundan uzak tutuldu. Resmi verilere göre, bu dönemde 457 İngiliz askeri hayatını kaybetti, binlercesi de yaralandı.

Kaynak: Mira Haber, BBC

Bir Cevap Yazın