20250420 134811 0000

Felluce’de bir neslin celladı ABD’nin radyoaktif mirası!

Felluce’de Sessiz Felaket: ABD’nin İnsanlık Dışı Saldırılarının Ardından Radyoaktif ve Kimyasal Kirlilikte Patlama

Brown Üniversitesi’ne bağlı Watson Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü tarafından yayınlanan son rapor, Irak’ın Felluce kentinde yaşanan insani ve çevresel trajediyi bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre, Felluce sakinlerinin %29’unun kemiklerinde uranyum izleri tespit edilirken, nüfusun neredeyse tamamı kurşun kirliliğinin yıkıcı etkileriyle karşı karşıya.

Bölgedeki kirlilik seviyesi, ABD ortalamasından %600 daha yüksek olarak kaydedildi. Bu durum, 2004’teki İkinci Felluce Muharebesi’nde ABD ordusunun beyaz fosfor ve tükenmiş uranyum mühimmatları kullanmasının doğrudan bir sonucu.

ABD’nin 2003 Irak işgali sonrasında en yoğun çatışmalara sahne olan Felluce’deki çevresel kirlilik, ülke genelinin çok ötesinde. 

ABD’nin Yasaklı Silahları ve İhlaller

ABD, Kasım 2004’te Felluce’de “kendiliğinden tutuşan” tartışmalı beyaz fosfor bombalarını aktif olarak kullandı. Uluslararası hukuka göre, yoğun sivil nüfuslu bölgelerde beyaz fosfor kullanımı yasak olsa da ABD, bu silahı “hedef işaretleme” bahanesiyle meşrulaştırmaya çalıştı. Oysa beyaz fosfor, 815°C’ye ulaşan sıcaklığıyla insan vücudunu içten dışa yakarak kemiklere kadar eritip, temas ettiği dokuda geri dönüşü olmayan tahribata yol açıyor.

2013315183636379734 20

Watson Enstitüsü’nün belirttiği gibi bu mühimmatın kullanımı savaş suçu kapsamında değerlendirilmeli.

ABD aynı yılın Nisan ayında ve öncesinde ise tükenmiş uranyum içeren mühimmatlar kullanıldığı itiraf etmişti. Bu tür mühimmatlar, hedefe çarptığında yüksek ısıyla buharlaşıp çevreye mikroskobik uranyum parçacıkları yayarak toprağı, suyu ve insan bedenini kalıcı biçimde kirletiyor, DNA hasarlarına yol açıyor. 

010612 6b

Bebek Ölümleri ve Genetik Kusurlarda Şok Edici Artış

Felluce’deki tıbbi gözlemler, Amerikan işgali sonrası dönemde travmatik sonuçları doğruluyor. 2009-2010 yılları arasında kentteki bebek ölüm oranı %13 gibi olağanüstü bir seviyeye çıktı. 

2013315182854136734 20

Bu oran, aynı dönemde Mısır’da yalnızca %2 düzeyindeydi. Daha da kaygı verici olan, doğan bebeklerde ciddi doğumsal anomalilerin yaygın hale gelmesi. Öyle ki, bazı doktorlar ailelere çocuk sahibi olmamaları yönünde tavsiyelerde bulunmaya başladı.

11279358 0 image a 71 1553184430394 Iraq4

Kanser ve Kronik Hastalıklar

Bölgede lösemi, lenfoma ve doğum kusurlarında patlama yaşandı. 2010’da Felluce Devlet Hastanesi, %75’i 15 yaş altı olan 700’den fazla çocuk kanser vakası kaydetti. Uranyumun yarı ömrü 4,5 milyar yıl olduğundan, bu kriz nesiller boyu sürecek.

Kanser vakalarındaki bu anlamlı artış, özellikle de çocuklarda lösemi ve beyin tümörü gibi nadir görülen türlerde patlama yaşandı. Ancak söz konusu olan Müslüman bir Ortadoğu ülkesi olunca, ne yazık ki küresel sağlık kuruluşlarının yeterince dikkatini çekmedi; bölge uzun süre yalnız bırakıldı.

Uluslararası Sessizlik ve Sorumluluk Tartışmaları

Bu veriler, ABD’nin Irak’ta yürüttüğü imha savaşının sadece siyasi ve askeri değil, aynı zamanda kalıcı bir ekolojik ve halk sağlığı yıkımı yarattığını ortaya koyuyor. Ancak Washington yönetimi, tükenmiş uranyum mühimmatlarının insan sağlığına zarar verdiğine dair kanıtların “yetersiz” olduğunu savunmaya devam ediyor.

Uluslararası Hukuk ve ABD’nin İkiyüzlülüğü

ABD, 1980 Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi III. Protokolü’nü imzalamayarak beyaz fosfor kullanımını “yangın silahı” tanımı dışında tuttu. Oysa bu silah, siviller üzerinde korkunç acılara yol açarak uluslararası insancıl hukuku ihlal ediyor.

BM ve Batılı Devletlerin Sessizliği

İsrail’in Gazze ve Lübnan’da beyaz fosfor kullanımına yönelik uluslararası tepkiler artarken, ABD’nin Felluce’deki suçları BM Güvenlik Konseyi tarafından görmezden gelindi. ABD’nin Kimyasal Silahlar Konvansiyonu’nu (CWC) çiğnemesi, “terörle mücadele” retoriğiyle perdeleniyor .

Günümüzde Ne Durumda?

2024 itibarıyla, Felluce’de hâlâ kapsamlı bir çevresel rehabilitasyon projesi yürütülmüş değil. UNICEF ve bazı yerel sivil toplum kuruluşları, su ve toprak analizleri yaparak bölgede sağlık taramaları gerçekleştirse de, uluslararası fon desteği sınırlı. Irak hükümetinin bu konuda bağımsız hareket etme kapasitesi de zayıf.

Felluce’deki kanser oranlarına dair 2020 sonrası veriler paylaşılmıyor. BM ve bağımsız kuruluşların bölgeye erişimi ABD ve Irak hükümetince engelleniyor olabilir.

Ayrıca ABD’nin kullandığı mühimmatların üretiminde Batılı şirketlerin rolünün de (örneğin, tükenmiş uranyum mermileri İngiltere’de üretiliyor) araştırılması gerekiyor. 

 Irak hükümeti, 2022’de BM’ye ABD’yi çevre savaşı suçundan yargılamak için başvurdu, ancak süreç askıya alındı. Uluslararası toplum, Felluce için acil temizlik fonu oluşturmalı.

ABD’nin Felluce’deki uygulamaları, uluslararası hukukun açık ihlali ve insanlık dışı bir politikadır. Beyaz fosfor ve tükenmiş uranyum kullanımı, yalnızca savaş zamanı değil, nesiller boyu süren bir soykırım etkisi yaratıyor. Uluslararası toplumun bu suçlara sessiz kalması, çifte standardın en somut kanıtıdır. Felluce, dünyayı demokrasi, hak ve özgürlük masallarıyla uyutan Batı’nın gerçek yüzünü gösteren acı bir örnek olarak tarihe geçti.

Kaynak: Mira Haber, ajanslar 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir