Ebu Şebab’dan Naşaşibi’ye, Filistin davasının hainlerinin ortak kaderi!

İsrail işgaliyle işbirliği yapan Yaser Ebu Şebab’ın öldürülmesi, Filistin tarihinde İngiliz mandasından başlayıp yetmiş yılı aşkın İsrail işgaline uzanan “işgal işbirlikçileri” dosyasını yeniden gündeme taşıdı.

Filistin mücadelesini içeriden çökertmeye çalışan bu isimler, çoğu zaman Ebu Şebab’ın uğradığı sonla karşılaştı.

Filistin toplumunda işgalcilerle işbirliği yapmak, en katı ulusal tabulardan biri olarak görülüyor. Çünkü bu kişiler hem toplumsal bütünlüğü hedef alıyor hem de güvenliği doğrudan tehdit ediyor. Bu nedenle farklı dönemlerde direniş grupları tarafından tespit edilip etkisiz hâle getirildiler; bu durum tarihsel kayıtlara defalarca geçti.

Ebu Şebab’ın tasfiyesi duyulur duyulmaz, zihinler 1936’da Şeyh İzzeddin el-Kassam’ın şehadetinin ardından yükselen Büyük Filistin İsyanı’na döndü. O dönemde direniş, İngiliz işgaline hizmet eden ve “barış grupları” diye bilinen işbirlikçi milisleri hedef almıştı.

İsrail işgal devletinin kurulmasıyla birlikte benzer girişimler bu kez “Köy Birlikleri” adı altında tekrarlandı. İşgalciyle hareket eden ve kendi halkına baskı uygulayan bazı Filistinli hainler bu yapılara öncülük etti. Ancak bu projeler halktan karşılık bulmadı ve çabucak dağıldı.

Tarih boyunca Filistin davasına zarar veren ve sonunda direniş tarafından tasfiye edilen öne çıkan isimlerden bazıları şöyle:

Fakhri el-Naşaşibi

1920’lerde Filistin siyasetinin en güçlü figürlerinden biri olarak tanınan Naşaşibi, daha sonra İngiliz işgaliyle ortak hareket eden “Barış Grupları” milisinin kurucuları arasında yer aldı. Çok sayıda devrimcinin yakalanmasındaki rolü sebebiyle Filistin direnişi onu hedef ilan etti ve 1941’de Bağdat’taki Semiramis Oteli önünde düzenlenen suikastla öldürüldü.

Fahri Abdülhadi

Abdülhadi, Naşaşibi’nin liderlik ettiği işbirlikçi çetede askeri sorumluluk üstlendi ve İngilizlerin himayesinde isyanı bastırmada etkili oldu. 1943’te, oğlunun Cenin’deki düğünü sırasında, kutlama ateşi açıyormuş gibi davranan bir akrabası tarafından vurularak öldürüldü.

Yusuf el-Hatib

İşgalci İsrail’in Köy Birlikleri projesi kapsamında Ramallah’ta kurduğu yerel yönetimin başındaydı. FKÖ tarafından resmen “hain” ilan edildikten sonra, oğlu Cemil’le birlikte oturduğu bir kafede hedef alınarak vuruldu. Kaldırıldığı Hadassah Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Cemil kısa süreliğine onun yerine geçti; ancak proje çöktü ve İsrail birlikleri tamamen geri çekildi.

Bu dosya, işgalin her döneminde aynı sonu paylaşanların hikâyesini hatırlatıyor: Halkıyla savaşan, işgalcinin yanında duran isimler tarihin çöplüğündeki yerini aldı.

Kaynak; Mira Haber, Arabi21