Bir tıkla başlayan kâbus: FSB’den tevhit videosuna şok hapis cezası!

Rusya’nın işgal altında tuttuğu Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinden Dağıstan’da bir genç, mesajlaşma uygulamasında “radikal” ilan edilen bir vaizin videosunu paylaştığı için 1 yıl genel rejim ceza kolonisinde hapis cezasına çarptırıldı. 

Mesajdaki video “suç delili” sayıldı

Askerî mahkeme kayıtlarına göre Dağıstanlı genç, Telegram hesabında tevhit vurgusu yapan bir vaize ait olduğu belirtilen videoyu paylaştı. Savcılık, bu paylaşımı “terörizmi haklı çıkarma ve propaganda” kapsamına soktu, mahkeme de genci suçlu bularak 1 yıl ceza kolonisinde hapis ve ayrıca belirli süreyle internet ortamında site yönetme yasağı verdi.

Böylece, tek bir videonun mesajlaşma programında paylaşılması, Rus yargısı tarafından “toplum güvenliğine tehdit” olarak yorumlandı.

“Müftülük onaylamazsa otomatik suç”

Konu, NIYSO Türkçe hesabının sosyal medyada yaptığı paylaşımla gündeme taşındı. Paylaşımda, işgalci yapıların “radikal” ilan ettiği vaizlerin videolarını dolaşıma sokmanın, FSB ve resmi müftülük tarafından doğrudan suç kabul edildiği vurgulandı.

Müslüman çevreler, Rusya’da müftülük ve güvenlik birimleri tarafından kontrol edilmeyen her türlü İslami içeriğin “potansiyel terör propagandası” damgası yediğini, bunun da özellikle gençleri hedef alan bir baskı aracına dönüştüğünü belirtiyor.

Kafkasya’da sistematik baskı

Kuzey Kafkasya’da yıllardır:

Camiler ve medreseler sıkı gözetim altında tutuluyor, Selefî/tevhidî çizgide görülen Müslümanlar “risk grubu” ilan ediliyor, sosyal medyada paylaşılan vaazlar, Kur’an dersleri ve tevhid içerikleri soruşturma konusu yapılıyor.

Bu davalar çoğu zaman somut bir şiddet çağrısına değil, devletin hoşlanmadığı dini söylemlere dayanıyor. Bu nedenle hak savunucularına göre Rusya, “aşırılıkla mücadele” yasalarını Müslümanları siyaseten kontrol altında tutmak için kullanıyor.

Tevhid anlatmak suç, İslam düşmanlığı serbest

Müslümanlar arasında en çok tepki çeken nokta, şiddet içermeyen tevhid vaazlarının cezalandırılması olurken, dünya genelinde Kur’an yakma eylemlerinin “ifade özgürlüğü” diye korunması.

Dağıstanlı gencin aldığı ceza, şu soruları yeniden gündeme taşıyor:

Şiddet çağrısı içermeyen bir vaaz videosunu paylaşmak nasıl “terör propagandası” sayılabilir?
Devletin çizgisine uymayan her tevhidî yorum, hangi ölçüye göre “radikal” ilan ediliyor?
Kafkasya’da “terörle mücadele” adı altında, aslında Müslüman kimlik mi cezalandırılıyor?

Kaynak: Mira Haber