El-Mavasi katliamı: ‘İnsanlar parçalandı, çoğu kadın ve çocuktu’
Gazze’deki ‘insani bölge’ye yönelik korkunç İsrail saldırısının tanıkları, onlarca Filistinlinin parçalanarak kumların altına gömüldüğü vahşeti anlattı.
Korkunç terör saldırısından dakikalar sonra olay yerine ulaşan kurtarma ekipleri gecenin zifiri karanlığında saatler boyunca kum yığınlarının arasından el yordamıyla cesetleri ve sağ kurtulanları çıkarmaya uğraştı.
Yerel kaynaklara göre , Salı günü gece yarısı civarında, yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı çadırlara atılan bombalar , zeminde büyük ve derin oyuklar açarak 40 kişinin ölümüne neden oldu.
Görgü tanıkları patlamaların “bölgeyi sarsan bir deprem” gibi hissettirdiğini söyledi. Dışarı çıktıklarında yerde yatan “uzuvları kopmuş” kurbanlarla karşılaştılar.
“Saat gece yarısı 1 civarıydı, evimin dışındaki çardakta uyuyordum, aniden füzelerin düştüğünü ve üzerimize kum yağdığını gördüm. Bölgeyi yaklaşık dört veya beş füzeyle bombaladılar” dedi el-Mavasi’nin yaşlı bir sakini olan Alaa Şahda Mahmud el-Şar.
Shaer’in kız kardeşleri, kayınvalideleri ve kızları onunla birlikte kalıyordu. İsrail ordusu Filistinlilere bu sözde “güvenli” bölgelere taşınmalarını söyledi, diye belirtti, “bu yüzden herkes buraya geldi. Yaptıkları karşısında şok olduk.”
Shaer, sivil savunma kurtarma ekipleri gelmeden önce kum yığınlarını temizleyip diri diri gömülenleri kurtarmaya başlayan onlarca sakin ve yerinden edilmiş kişiye katıldı.
“İnsanları nasıl kurtardığımızı yalnızca Allah bilir. Kumları ve çadırları çıplak ellerimizle çıkardık. Kurbanları çıkarmak zordu. Kadınları ve çocukları kurtarmaya çalıştık ancak kum çadırları ve insanları örtmüştü” dedi.
“Bazı çadırları bulamadık bile – tamamen gömülmüşlerdi. Sivil savunma onları gece boyunca almaya çalıştı ama başaramadı ve hala kurtarılmalarını bekliyoruz.”
Gazze Sivil Savunması, önceden tahliye emri verilmeden düzenlenen saldırıda en az 40 kişinin öldüğünü, 60 kişinin de yaralandığını açıkladı.
“Şehitleri görmedim ama genç adamlar kafası kesilmiş bir kadın, çocuklar ve al-Shaer ve Fujo ailelerinin üyelerinin öldürüldüğünü söyledi. Ölenlerin hepsi sıradan insanlardı. Daha önce onlardan herhangi birinin direnişle çalıştığını duymamıştık,” dedi Shaer.
Katil İsrail ordusu, “Han Yunus’taki insani yardım bölgesinde gizlenmiş” bir Hamas komuta merkezini hedef aldığı yalanına sığınarak, “sivillere zarar verme olasılığını azaltmak için hassas silahların kullanımı, hava gözetimi ve ek istihbarat bilgileri de dahil olmak üzere birçok adım atıldığını” iddia etti.
İşgalci katiller bu iddiaları destekleyecek herhangi bir kanıt paylaşmadı ve Hamas iddiaları yalanladı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile birlikte konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, saldırıyı “şok edici” olarak nitelendirerek, bu durumun derhal ateşkes gerektiğini gösterdiğini söyledi.
‘Deprem gibi’
El-Mavasi’de yaşayan yaşlı kadın Aişe Nayif el-Şar, kumların altından kesilen uzuvların çıkarıldığını gördüğünü anlattı.
“Bombalama aniden başladığında biz uyuyorduk. Koşmaya başladık ve yerde yatan insanlar bulduk. Bazılarının bacakları kopmuştu, bazılarının kafaları kesilmişti ve insanlar onları taşıyordu,” dedi.
“Kumun altında hala kayıp insanlar var. Az önce bir baş, bir el ve bir bacak çıkardılar. İnsanlar hala gömülü ve aileleri onları arıyor. Uyuyorlardı ve onları uçaklarla bombaladılar. Bölge insanlarla ve çadırlarla aşırı kalabalık.”
Tanıklar, ailelerin barındığı en az 20 çadırın hedef alındığını söyledi. Çadırlar, kendilerini destekleyecek çok az altyapıya sahip olan Han Yunus şehrinin yakınındaki kumlu kıyı bölgesine kurulmuştu.
Ekim ayında savaşın başlamasının ardından İsrail’in Gazze’nin kuzey ve doğusunu terk etmelerini emretmesinin ardından yüz binlerce yerinden edilmiş Filistinli, el-Mavasi’ye sığındı.
İsrail’in güneydeki Refah kentinde Mayıs ayında askeri operasyonlara başlamasından bu yana, el-Mavasi’deki yerinden edilmiş kişilerin sayısı iki katına çıktı. Bu durum, Han Yunus’ta ve Gazze’nin merkezindeki bazı bölgelerde düzenlenen saldırılarla daha da kötüleşti.
Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 13 Temmuz’da El-Mavasi’de de benzer bir saldırı yaşanmış , İsrail’in terör saldırılarında yerinden edilmiş Filistinlilerden en az 88’i ölmüş, 289’u yaralanmıştı.
Dokuz aydır Mawasi’de sığınan yerinden edilmiş Filistinli Umm Mahmud, saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendirdi.
“Bölgede deprem gibi hissedilen beş patlama duyduk. Karanlıktı, hepimiz uyuyorduk ve çocuklar ağlayarak dışarı çıktı. İnsanlar parçalanmıştı, çoğu kadın ve çocuktu,” dedi.
“Burada kendimizi güvende hissetmiştik ve aramızda direniş savaşçısı yoktu. Dokuz aydır buradayım ve bu bölgede hiçbir savaşçı görmedim. Buradaki herkes kadın, çocuk, yaşlı ve sıradan insanlar…”