180 günlük lütuf: ABD’den Suriye’ye zincirli özgürlük

Amerikan kırbacıyla inşa edilen “Yeni Suriye”!

Bağımsızlık değil, boyun eğişin manifestosu

Mayıs 2025’te ABD Dışişleri Bakanı Mark Rubio’nun yaptığı açıklamalar, Suriye’de “yeni bir dönem” adı altında inşa edilen rejimin aslında Washington’un onayını almadan adım atamayacak bir kukla yönetimden ibaret olduğunu açıkça ortaya koydu.

Rubio’nun, Ahmet Şaraa liderliğindeki geçiş hükümetinin “İsrail dahil tüm komşularıyla barış” arayışını övmesi, Filistin topraklarını işgal eden bir rejimle “barış” pazarlığı yapan bir Suriye gerçeğini gözler önüne seriyor. Bu barış çağrısı, direnişi bir kenara bırakıp zilleti tercih eden bir anlayışın ta kendisidir.

ABD’nin 180 günlüğüne “lütfettiği” yaptırım muafiyeti ise, aslında Amerikan zincirlerinin yeni halkasıdır. Her 180 günde bir, efendinin lütfunu bekleyen bir köle gibi, yeni Suriye rejimi Washington’dan not bekleyecek. Bu “muafiyet”, halkın acısını hafifletmek için değil, efendiye itaatin mükâfatı olarak sunuluyor.

Rubio’nun sözleri, ABD’nin Suriye’nin iç işlerine doğrudan müdahil olduğunu ve geçiş hükümetine “biz yardım edeceğiz, adımlarını takip edeceğiz” diyerek açıkça vasilik ilan ettiğini gösteriyor. Bu, ulusların kendi kaderini tayin hakkına doğrudan bir hakarettir.

Ve unutmayalım:

Bir cellat kırbacını savurabilir, ama asıl suç, kırbaçı boynuna geçirmeyi kabullenen kölededir.

Kaynak: Mira Haber