Uzaydan görülen soykırım: Çocuk hastanesine yığılmış cesetler!

Sudan’ın batısında yer alan Darfur bölgesi, iki yılı aşkın süredir devam eden katliamın en kara günlerini yaşamaya devam ediyor

Yale Üniversitesi’nin İnsani Araştırmalar Laboratuvarı tarafından analiz edilen yeni uydu görüntüleri, El-Faşir kenti ve çevresinde kitlesel infazların hâlâ sürdüğünü ortaya koydu. Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, bölgedeki durumu “kıyamet manzarası” olarak niteledi.

2023 Nisan’ından bu yana orduyla savaş halinde olan Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF), 18 ay süren kuşatmanın ardından geçtiğimiz hafta El-Faşir’i tamamen ele geçirmişti. Şehrin düşmesiyle birlikte Sudan ordusunun Darfur’daki son kalesi de yıkılmış oldu.

Ancak ardından gelen sessizlik, sadece iletişim hatlarının kesilmesinden değil, şehirde yaşayan binlerce insanın öldürülmüş olmasından kaynaklanıyor.

Başka tanıklar, çocukların ebeveynlerinin gözleri önünde vurulduğunu, kaçan sivillerin ise soyularak dövüldüğünü aktarıyor. Yardım çalışanlarına yönelik saldırılar, tecavüz vakaları ve kaçırmaların da yaşandığı bildiriliyor.

Uydu gözünden vahşet

Yale Üniversitesi’nin araştırma ekibi, 27–31 Ekim tarihleri arasında çekilen uydu fotoğraflarında en az 31 bölgede insan cesetlerine benzer kümelenmeler tespit etti. Bu alanlar arasında üniversite kampüsü, askeri üsler ve sivil mahalleler yer alıyor. Raporda, “El-Faşir’de toplu öldürmelerin sürdüğüne dair açık göstergeler var,” ifadeleri yer aldı.

Uydu verilerine göre Daraca Ula Mahallesi’nde yakın mesafeden infazlar ve ceset temizleme faaliyetleri gözlendi. 31 Ekim itibarıyla bölgedeki hareketliliğin kesildiği, “hayatta kalan çok az insanın kaldığı” belirtildi.

Ayrıca Vantor Technologies’in paylaştığı fotoğraflarda, şehrin kuzeybatısında yanmış araç kümeleri tespit edildi.

“Dünyanın en büyük insani krizi”

BM’ye göre El-Faşir’deki yaklaşık 260 binlik nüfusun sadece 65 bini bu katliamdan kaçabildi, on binlerce kişi ise hâlâ şehirde mahsur.,

Almanya Dışişleri Bakanı Wadephul, Bahreyn’deki bir konferansta yaptığı açıklamada, “Sudan şu anda dünyanın en büyük insani felaketini yaşıyor,” dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Yvette Cooper ise, “İnfazlar, aç bırakmalar, savaş silahı olarak kullanılan tecavüzler — 21. yüzyılın en korkunç insani trajedisiyle karşı karşıyayız,” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Hatırlatma gerekirse, bu ülkelerin hiçbiri Gazze’ye gelince böyle konuşmalar yapmamıştı. Her iki tarafta da aynı katliam ve aynı soykırım yaşanıyorken, Batı’nın iki yüzlülüğü sadece Sudan’a acıdı.

RSF’den sözde soruşturma

Terörist RSF lideri Hamdan Dagalo, savaşçılarının bazı “aşırılık vakalarına” karıştığını kabul etti ve sorumluların cezalandırılacağını iddia etti.

Ancak BM İnsani Yardım Şefi Tom Fletcher, bu açıklamaların “inandırıcı olmaktan çok uzak” olduğunu belirtti. Nitekim RSF, geçmişte Darfur soykırımında rol oynayan Cancavid milislerinden türedi; ve bugün de BM ile ABD tarafından savaş suçu işlemekle suçlanıyor.

BM raporlarına göre RSF, Birleşik Arap Emirlikleri’nden silah ve insansız hava araçları alıyor; Abu Dabi yönetimi ise her türlü kanıta rağmen bu iddiaları reddediyor. Sudan ordusu ise Mısır, Suudi Arabistan, İran ve Türkiye’den destek görüyor.

El-Faşir’in düşmesiyle RSF, Darfur’daki beş eyalet merkezinin tamamını kontrol altına aldı ve ülke fiilen doğu-batı ekseninde ikiye bölündü.

Kaynak: Mira Haber, CBS