Adsız tasarım 20250418 131946 0000

Terör listesinden Time listesine; Şeriat tavizinin karşılığını mı aldı?

Time dergisi, her yıl olduğu gibi, 2025’te dünyanın en etkili 100 kişisini belirledi. Bunlar arasında, ABD Başkanı Donald Trump, Elon Musk gibi beklenen isimlerin yanı sıra Suriye’nin yeni lideri Ahmed el Şara da yer alıyor.

Hırslı bir adamdı..”

Time dergisi, Şara’yı anlatırken, “Hırslı bir adamdı, Esad’ı yenmek için sadece bir askeri komutan değil, aynı zamanda bir siyasi lider olması gerektiğini fark etti.” ifadelerini kullandı. Dergi, Şara’nın özellikle grubundaki ‘radikal İslamcı’ güçlerin talepleri ile Suriye’nin liberal toplumunun beklentileri arasında denge kurma konusunda zorluk yaşadığını vurguladı.

Time ayrıca, Şara’nın ılımlı kisvesi altında aşırılıkçı mı, yoksa iktidarı ele geçirmek için radikal grupları kullanan pragmatik bir politikacı mı olduğu sorusunu da gündeme getirdi.

Cevlani’den Şara’ya

Golan’tan sürgün edilmiş bir ailenin oğlu olarak Ekim 1982’de Riyad’da doğan Shara, 1989 yılında Suriye’ye dönerek Şam’a yerleşti.

11 Eylül saldırıları sonrası ABD’nin El Kaide ile olan savaşında fikirleri olgunlaşmaya başladı ve 2003’te Irak’ın işgal edilmesiyle birlikte Irak’ta El Kaide saflarına katıldı. 

2006 yılında ABD kuvvetleri tarafından yakalandı ve yaklaşık beş yıl boyunca hapsedildi, ardından iç savaşın patlak verdiği ülkesine geri döndü. 

IMG 20250418 112935 702
Cevlani, Irak’ta hapishanede

Kuruluş aşamasındaki IŞİD’den finansal ve insan kaynağı olarak faydalandıktan sonra Bağdadi’den ayrılarak El Nusra’nın başına geçti. 

Cevlani, El Kaide ile bağlantıları ve Nusra Cephesi’nin liderliği nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından küresel terörist olarak listelenmişti. Yakalanması için başına 10 milyon dolar ödül konuldu.

Terör listelerinden Time dergisinin en etkili 100 isim listesine

Ancak yıllar herkes için pek çok şeyin değişmesine sebep oldu. ABD ödülü kaldırdı ve ABD, Avrupa ülkeleri, Türkiye ve körfez ülkeleri onunla diplomatik bağlar kurarak meşru bir siyasi figür olarak kabul edildiğinin sinyalini verdi.

İktidara gelişinin ardından Şara, Suriye’yi uluslararası arenada meşru kabul görmek için bazı (!) tavizler verdi. Bunların en kritiği, hiç kuşkusuz Batı’nın kabusu olan bir ‘Şeriat devleti kurma’ fikrini rafa kaldırmak oldu. Hristiyan, Dürzi, Kürt ve Alevi azınlıkların temsilcilerinin de yer aldığı, etnik ve dini açıdan çeşitli bir yapıya sahip bir kabine kurmak da hemen peşinden geldi. O, attığı her adımda Batılı dostlarının taleplerini karşılamayı önceledi.

Ahmad Şara’nın Time’ın listesine dahil edilmesi Suriye’deki artan siyasi etkisinden ziyade, geçmişin aksine Batı’yla uyum içinde oluşunu ve uluslararası sisteme entegre oluşunu yansıtıyor.

Onu iktidara götüren yol ve liderlik tarzı tartışmalı olmaya devam ederken, Şara’nın Batı’ya açılan kapıları aralamak için kendi idealinden verdiği tavizler, iktidarının en kırılgan halkasını oluşturuyor. Mücahid grupların desteğiyle yükselen bir liderin, “uluslararası meşruiyet” uğruna ‘şeriat devleti’ hedefinden yüz çevirmesi ve azınlıkları yönetimde söz sahibi yapma hamleleri, kendi tabanında “ihanet” olarak yankılanıyor.

Batılı ülkelerle kurduğu pragmatik ittifaklar, terör listelerinden çıkışının bedelini, Suriye’nin dini ve siyasi kimliğinden ödün vermekle ödeyen Şara’nın bu stratejisinin uzun vadede ne kadar sürdürülebilir olduğu sorusu da beraberinde geliyor.

Tarih, onu “Time dergisinin seçtiği en etkili 100 isimden biri” olarak mı yoksa “kendi davasını satan bir oportünist” olarak mı yazacak? Bu sorunun cevabı, Şam sarayının koridorlarında değil, halkın öfkesiyle dolu sokaklarda ve terk ettiği ideolojik saflarda karşılık bulacak. 

Kaynak: Mira Haber 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir