Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi’nin önemli isimlerinden Prens Turki el-Faysal, ABD ve İngiltere’nin İsrail’e Gazze’ye yönelik savaşı durdurması için daha etkili bir baskı uygulaması gerektiğini belirtti.
Cuma günü Londra’daki Chatham House’da düzenlenen bir etkinlikte konuşan Prens Turki, 20 yıldan fazla süre Suudi Arabistan’ın istihbarat teşkilatını yönettikten sonra, Washington’un İsrail’e mali ve askeri destek sağlamayı durdurmasını istedi.
79 yaşındaki Prens, babası Kral Faysal’ın 1964-1975 yılları arasında ülkenin başında olduğunu hatırlatarak, Londra’daki gazetecilere ve dış politika analistlerine, “İsrail’e giden büyük mali yardımlardan bahsediyoruz” dedi.
“İsrail lobicilerinin” Amerika’da vergi muafiyeti elde ettiğini belirten Prens, bu durumun İsrail’in yararını değil, “hayırseverlik” olarak değerlendirilmesinin sorun oluşturduğunu ifade etti. Süregelen çatışma nedeniyle bu tür vergi muafiyetlerinin kaldırılması çağrısında bulundu.
“Askeri ve güvenlik desteklerinin reddedilmesi, İsrail üzerinde kesinlikle baskı yaratacaktır” diye ekledi.
“Amerika Birleşik Devletleri’nin elinde, sonuç vermeyen sert söylemler dışında çok sayıda araç mevcut. Ama Amerika bu adımları atmaya istekli mi?” sorusuna yanıt olarak, “Çok iyimser değilim” ifadesini kullandı.
İngiltere hakkında da konuşan Prens, ülkenin “1917 tarihindeki haksız Balfour Deklarasyonu’ndaki rolü” nedeniyle Filistin konusunda özel bir sorumluluğunun bulunduğunu vurguladı.
Yeni İngiltere hükümetinin İsrail’e silah satışını kısıtlama kararını memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Birleşik Krallık’ın daha fazlasını yapmasını istiyorum. Filistin devletini tanımalı” ifadesinde bulundu.
Suudi Arabistan ile İsrail’in normalleşme olasılığı hakkında ise, bu sürecin sadece Filistin devleti kurulduğunda gerçekleşeceğini yineledi. Böyle bir devletin 1967 sınırlarını kapsayacağını ifade etti.
Resmi görüşmelere katılmadığını belirten Prens Turki, mevcut durumda normalleşme olasılığının zayıf olduğunu, zira İsrail hükümetinin “Filistin devleti yok” dediğini hatırlattı. “Bu şartlar altında nasıl normalleşebiliriz?” diye sordu.
Prens Turki, kendisinin kişisel görüşlerini ifade ettiğini ve Suudi hükümetindeki rolünün bulunmadığını da vurguladı.
Riyad’ın, geçen yıl ABD öncülüğündeki görüşmelerde İsrail ile ilişki kurma konusunda ilerleme kaydediyor gibi göründüğünü, ancak bu görüşmelerin 7 Ekim’deki çatışmanın patlak vermesiyle kesintiye uğradığını belirtti.
Hamas’ın güney İsrail’e düzenlediği ve çoğunluğu sivil olan yaklaşık 1.200 kişinin ölümüne yol açan saldırının, Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesini engellemeye yönelik olabileceği spekülasyonlarını reddetti.
Hamas’ın böyle bir operasyonu gerçekleştirebilmek için uzun süre hazırlanması gerektiğini ifade eden Prens, bu süreçte insan kaynakları ve maddi destek toplamanın zaman alacağını söyledi.
Hamas’ın amacının bu olmayabileceğini, ancak Suudi Arabistan’daki görüşmelere etki etmenin Filistin grubu için ekstra bir fayda sağlayabileceğini kaydetti.
Prens Turki, “Mısır, Katar veya başka bir ülkenin Hamas’ı silah bırakmaya zorlayamayacağını, bunun yalnızca Gazze halkının yapabileceğini” ifade etti.
Filistinlilerin, “İsrail’in çatışmayı sürdürmesi için dünya tarafından serbest bırakılan lisans” gerçeği nedeniyle Hamas’ı etkileyememe yeteneklerinin sınırlı olduğunu da ekledi.
İsrail güçlerinin 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 40 binden fazla Filistinli’yi, çoğunluğu kadın ve çocuk olan kurbanlar olmak üzere öldürdüğü belirtildi.
Kaynak: Mira Haber