AFP 20250717 67222MD v2 HighRes TopshotSenegalFranceDiplomacyArmy 1752754952

Sömürgecinin son perdesi: Senegal, Fransa’ya kapıyı gösterdi

Fransa, yüz yılın utanç vesikası olan sömürgecilik mirasının son izlerinden biri olan Senegal’deki askeri varlığına son verdi.

Batı Afrika’nın kalbinde, Dakar’daki Camp Geille askeri kampı ve havaalanındaki Fransız üssü, 17 Temmuz’da düzenlenen bir törenle Senegal ordusuna devredildi. Törene Senegal Genelkurmay Başkanı Mbaye Cisse ve Afrika’daki Fransız kuvvetlerinin komutanı General Pascal Ianni katıldı.

Bu gelişme, Fransa’nın Senegal’deki 65 yıllık askeri işgalinin sona ermesi anlamına gelirken, Batı’nın Afrika’daki çıkarcı varlığına karşı kıtanın uyanışını da yansıtıyor. Zira Fransa’nın Afrika’ya yönelik askeri varlığı, hiçbir zaman iddia ettiği gibi “güvenlik” amacı taşımadı. Aksine, bu üsler, Batı’nın yeraltı ve yerüstü kaynaklarına el koyma, bölge yönetimlerine müdahale etme ve kendi çıkarlarını silah zoruyla koruma araçları olarak işlev gördü.

Senegal Cumhurbaşkanı Bassirou Diomaye Faye, seçim sürecinde verdiği sözü tutarak Fransız askerlerinin 2025’e kadar ülkeden tamamen çekilmesini talep etmişti. Ancak Faye, Mali, Burkina Faso ve Nijer gibi askeri idareyle yönetilen ülkelerin Fransa’ya tamamen sırt çevirmesinin aksine, Paris ile diplomatik ilişkileri sürdürme niyetini dile getirdi. Bu ise birçok Afrikalı için hâlâ temkinle karşılanan bir pozisyon.

General Cisse, devir teslimi “askeri tarihte önemli bir an” olarak nitelerken, General Ianni Fransa’nın Afrika’da “ortaklıkları yeniden icat ettiğini” iddia etti. Oysa bölge halkları nezdinde bu sözler, eski sömürgecinin kendini aklama çabasından öte bir anlam taşımıyor.

Faye, aynı zamanda Fransa’ya, II. Dünya Savaşı’nda Fransız ordusu adına savaşan yüzlerce Afrikalı askerin 1 Aralık 1944’te Fransa tarafından katledilmesi de dâhil olmak üzere, sömürge dönemindeki vahşetlerden dolayı resmî özür çağrısı yaptı. Bu çağrı, sadece Senegal halkının değil, tüm Afrika’nın tarihî adalet arayışının bir ifadesidir.

Fransa, son yıllarda Mali, Burkina Faso, Nijer, Fildişi Sahili ve Çad’daki üslerini de kapatarak bölgeden çekilmek zorunda kaldı. Bu ülkeler, Fransa’nın askeri varlığının halklar üzerinde baskı ve vesayet aracı olduğunu açıkça ilan etti. Dahası, bu ülkelerin bazıları güvenlik iş birliğini artık Fransa yerine Rusya gibi alternatif güçlerle kurmayı tercih etti.

Bugün Fransa’nın Afrika kıtasındaki kalıcı askeri varlığı yalnızca Cibuti’deki yaklaşık 1.500 askerlik üs ile sınırlı. Paris yönetimi, burayı kıtadaki yeni askeri merkezi hâline getirmeye hazırlanıyor. Ancak Afrika halklarının uyanışı, Batı’nın “yeni ortaklık” maskesi altında sürdüreceği emperyalist planlara karşı da artan bir teyakkuz hâlini almış durumda.

Kaynak: Mira Haber 

Bir Cevap Yazın