Refah’ta yaşanan son katliam, İsrail destekli GHF’nin (Gazze İnsani Yardım Vakfı) “yardım” adı altında yürüttüğü operasyonların kanlı yüzünü bir kez daha ortaya koydu
İsrail ordusunun koruması altında çalışan ve ABD tarafından finanse edilen Gazze İnsani Vakfı (GHF), yardım dağıtımını Çarşamba günü durdurduğunu açıkladı. Bu karar, bir gün önce Refah’ta en az 27 sivilin GHF’ye ait yardım noktasına ulaşmaya çalışırken İsrail topçu ve hava saldırılarıyla katledilmesinin hemen ardından geldi.
Açlıkla boğuşan Filistinliler, sabahın erken saatlerinde El-Alam bölgesine akın etti. Amaçları sadece bir torba un, birkaç kutu konserve ya da bir şişe temiz su bulmaktı. Ancak karşılaştıkları şey yardım değil, ölüm oldu. Görgü tanıklarına göre İsrail güçleri, halkın üzerine top mermileri ve hava bombardımanı yağdırdı.
İsrail: “Orası çatışma bölgesi”
GHF, saldırının ardından yaptığı açıklamada yardım dağıtımını “güvenlik” gerekçesiyle bir günlüğüne askıya aldığını bildirdi. İsrail ordusundan gelen açıklama ise daha da çarpıcıydı: Yardım noktalarının bulunduğu bölgeler “çatışma bölgesi” ilan edildi. Açıklama ise yoktu: İnsanlar o yardıma nasıl ulaşacak? Sivil halk nereye gidecek?
Birleşmiş Milletler ve birçok uluslararası yardım kuruluşu, GHF’nin insani yardımı silahlandırdığını ve ABD’li özel güvenlik şirketleriyle çalıştığını uzun süredir eleştiriyor. Geride kalan sekiz günde, yardım almak için GHF’nin yönlendirdiği bölgelere gitmeye çalışan en az 102 Filistinli öldürüldü, 490’dan fazlası yaralandı.
Gazze’deki Hükümet Medya Ofisi, durumu şu sözlerle özetledi:
“Sözde yardım merkezleri, işgalin kontrol ettiği açık ve tehlikeli bölgelerde kuruldu. Açlıktan ölen siviller buralara yönlendiriliyor, ardından bilinçli şekilde hedef alınarak öldürülüyor. Bu bir yardım faaliyeti değil, planlı bir kıyım operasyonudur.”
Yüzlerce kurban, sıfır sorumluluk
Eski başkanı kısa sürede istifa eden GHF’nin başına bu hafta, Trump döneminin dini danışmanlarından Evanjelik Johnnie Moore getirildi. Moore, yardım noktalarındaki katliamları “uydurma” olarak niteledi ve yaşananlara ilişkin görgü tanığı ifadelerini, video kayıtlarını ve hastane raporlarını “teröristlerin yalanları” diyerek reddetti.
Moore’un göreve gelişi, önceki direktör Jake Wood’un istifasının hemen ardından geldi. Yeni başkan, katliamlara dair tüm suçlamaları inkâr ederken, GHF’nin faaliyetlerine “şeffaflık ve güvenlik” getireceğini iddia etti.
BM sözcüsü Stephane Dujarric ise yardım sistemini sert sözlerle eleştirdi:
“İnsanlar sadece birkaç lokma yiyecek için hayatlarını kaybediyor. Bu model, açıkça bir felaket tarifi ve şu anda yaşanan da tam olarak bu.”
BM Güvenlik Konseyi’nin Gazze’de ateşkes ve insani erişim için sunulan tasarıyı Çarşamba günü oylaması bekleniyor. Ancak Washington’un tasarıya veto getirip getirmeyeceği belirsizliğini koruyor.
Açlık, abluka, katliam: İnsanlık sessiz
Gazze’de 11 haftayı aşan ablukanın ardından yardım konvoyları hâlâ yok denecek kadar az. Yetersiz beslenme, özellikle çocuklar arasında hiç olmadığı kadar yaygınlaşmış durumda. Ancak yardım kuruluşu adı altında faaliyet yürüten GHF, sivil halk için bir umut olmaktan çok bir tuzağa dönüşmüş durumda.
Gazze’deki yetkililer yaşananları soykırım, savaş suçu ve insanlığa karşı suç olarak nitelendiriyor. Sessiz kalan uluslararası topluma ise şu sert mesaj gönderildi:
“Bu vahşetin sürmesi, dünyanın gözü önünde işlenen organize bir soykırımdır. Sessizlik, bu suça ortak olmaktır.”
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.