Siyonistler 17 gündür işgal, katliam ve soykırım planları dahilinde Gazze’nin kuzeyine aralıksız terör saldırıları düzenleyerek Cebeliye, Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve tüm batı bölgeyi ablukaya aldı. Endonezya ve El-Awda hastaneleri yakınındaki okullar ve barınma merkezlerinin üzerindeki kuşatma sıkılaştırıldı, halk bölgenin dışına sürülerek bir kez daha yerinden edildi.
İşgal ordusu 16-60 yaş arası erkekleri tutuklarken, kadın ve çocukları da doğudaki Selahaddin Caddesi’ne giden yola yönlendirerek hiçbir güvenliğin olmadığı güneye sürdü. Beit Lahia kasabasındaki barınma merkezlerinde yerlerinden edilenler arasında tutuklamalar kaydedildi.
Tıbbi kaynaklar, bölgeye yönelik üçüncü saldırının başlangıcından bu yana Kuzey’de ölü sayısının 650’den fazla şehidin üzerine çıktığını doğruladı.
Ekim ayının başından bu yana Gazze’nin kuzeyine gıda, ilaç ve yakıt girişini engelleyen, halkın her türlü yaşamsal ihtiyaçtan mahrum kalmasını sağlayan işgalin yanı sıra daha fazla su kuyusu, okullar ve çeşitli barınma merkezleri kasıtlı olarak hedef alınıyor.
17 gün süren katliam ve kuşatmanın getirdiği korkunç yıkımın ardından.. İşgal Gazze Şeridi’nin kuzeyinden ne istiyor?
Siyasi propaganda kisvesi altında soykırım devam ediyor
Yazar ve siyasi analist Sari Orabi, İsrail’in imha savaşının orduyu, hükümetin ve işgalin amaçları doğrultusunda “stratejik kazanımlar elde etme” konusunda genel sorumluluk alma konumuna getirdiğini söyledi. Daha fazla kan ve yıkımdan başka bir kazanç söz konusu değildir; Gazze Şeridi’nin kuzeyine yönelik bu yoğun saldırı ise işgal ordusunun duyurduğu savaşın sözde “üçüncü aşaması” kapsamına girmektedir.
Orabi, işgal ordusunun defalarca onaylayıp duyurduğu “generaller planı”nı uygulamaya çalıştığını, işgal gücünün yeterli sayıda olmaması nedeniyle bu günlerde uygulanmasının zor olduğunu, devam eden saldırının ise şu şekilde gerçekleştiğini sözlerine ekledi: kuzeyi Gazze Valiliği’nden (Cebaliye bölgesini Gazze Valiliği’nden) ayırma planını uygulama girişimi olan planın bir ön kısmı.
Orabi, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde işlenen suçların, Netanyahu ve hükümeti tarafından Gazze Şeridi’ndeki savaşın durmadan devam ettiğini işgalci topluma kanıtlamak amacıyla yürütülen siyasi propagandanın bir parçası olduğunu, bunun yanı sıra İsrail’e karşı intikam almanın suç boyutunun da olduğunu vurguladı. Oradaki Filistinlileri öldürerek, aç bırakarak, yok ederek ve kuşatmayı sıkılaştırarak.
İşgalcilerin bugün kuzeyde gerçekleştirdiği, yerinden edilmiş kişilerin doğrudan infaz edilmesi, sivil toplantıların bombalanması ve hedef alınmasının da aralarında bulunduğu 5 yeni katliamda aralarında çocukların da bulunduğu 29 vatandaş şehit oldu, çok sayıda kişi de yaralandı.
Sağlık kaynakları, Cebeliye kampına bağlı Birkat Ebu Reşid yakınlarındaki bir okula top atışları sonucu 7 şehit ve yaralının geldiğini bildirdi.
Görgü tanıkları, kampa giren işgal güçlerinin, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı’na (UNRWA) bağlı “Krisim” okulunda mahsur kalan yerinden edilmiş insanları toplanıp okuldan ayrılmaya zorladığını söyledi.
Görgü tanıkları, toplandıktan sonra işgal topçusunun üzerlerine top atışı yaptığını, bunun en az 7 kişinin ölümüne, onlarca kişinin de yaralanmasına yol açtığını da sözlerine ekledi.
Cebeliye’de ise içme suyu doldurmaya çalışan vatandaşlara düzenlenen işgal baskınında aralarında çocukların da bulunduğu 6 vatandaş şehit oldu, çok sayıda kişi de çeşitli yaralandı.
Sağlık kaynakları, Gazze Şeridi’nde Pazartesi sabahı şafak vaktinden bu yana düzenlenen işgal saldırılarında 33’ü Gazze Şeridi’nin kuzeyinde olmak üzere 41 vatandaşın şehit olduğunu belirtti.
İşgalcilerin Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cebeliye mülteci kampında “Daqas” ailesinin evini bombalaması üzerine gelen ambulans ekipleri bir kadın şehidin ve iki yaralının naaşını kurtarırken, işgal topçuları da sağlık görevlilerini hedef aldı.
Yerel kaynaklar, işgal ordusunun, hastane yakınındaki okulları yakıp kuzey Gazze Şeridi’nde yerinden edilmiş kişilerden arındırdıktan sonra Endonezya Hastanesi’nin üçüncü ve dördüncü katlarını da yaktığını, ordunun ayrıca çok sayıda yerinden edilmiş kişiyi de tutukladığını belirtti. Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki hastaneler ve tıp merkezleri bu trajediden iki kat etkilenirken, bazıları boğucu kuşatma, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği, çok sayıda şehit ve yaralı nedeniyle hizmet dışı kaldı.