Şara, “Zalimlere karşı savaş bitti” dedi, Gazze’yi görmezden geldi!

Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara: “Halep’in kalbinden dünyaya sesleniyorum. Zalimlerle olan savaşımız sona erdi, şimdi yoksulluğa karşı mücadelemiz başladı.”

Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed El Şara, “Halep Zaferin Anahtarı” etkinliğine katıldı.

Gazze’deki zulme sessiz kalması tepkilere yol açtı

Etkinlikte Halep halkına hitap eden Şara, “Zalimlere karşı savaşımız sona erdi, şimdi yoksulluğa karşı savaş başladı” ifadelerini kullandı. Şara’nın bu sözleri, ülkede iç savaşın sona erdiğine ve yeni dönemde ekonomik toparlanmanın öncelik haline geldiğine işaret etse de, özellikle İslâm coğrafyasındaki duyarlı çevrelerde Gazze’de yaşanan katliamlar karşısındaki sessizliği nedeniyle tepkiyle karşılandı.

Ahmed Şara’nın “zalimlere karşı savaş” ifadesiyle kime işaret ettiği tam olarak açıklığa kavuşmazken, birçok gözlemci bu sözlerin iç savaş döneminde muhalif gruplarla yürütülen çatışmalarla sınırlı bir perspektifle ele alındığını belirtiyor. Oysa ümmetin kanayan yarası olan Gazze, şu anda dünyanın gözü önünde bir soykırıma sahne olurken, Suriye yönetiminin sessizliği dikkat çekiyor.

Bir yanda Şara “yoksullukla savaş”tan söz ederken, öte yandan işgalci İsrail’in aylardır Gazze’de sürdürdüğü vahşi saldırılar karşısında tek bir ciddi adım atmaması, İslâm dünyasının direniş eksenine yabancılaştığını gösteriyor. Oysa ki Suriye halkı da yıllarca Batı destekli zulümle mücadele etmiş ve mazlumlarla dayanışmanın ne demek olduğunu çok iyi bilmektedir.

Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, kadınlar bombaların hedefi olurken, Şam’dan yükselmesi gereken sesin eksikliği İslami camialarda büyük bir hayal kırıklığına yol açıyor.

Birçok İslami analist “Zalime karşı duruş Gazze’den başlar” diyerek, Şara yönetimini açık ve net bir şekilde işgalci İsrail’i lanetlemeye, Filistin direnişine destek vermeye çağırıyor. Aksi halde “zalimlere karşı savaş bitti” söylemi, samimiyetten uzak ve halkın gözünde anlamını yitirmiş bir söylem olarak kalacak.

İslam ümmeti bugün daha fazla birlik, daha fazla adalet ve daha gür bir ses bekliyor. Şam’ın bu beklentiye kulak tıkaması, ne tarihi sorumluluğuyla ne de ümmetin değerleriyle bağdaşmaktadır.

Kaynak: Mira Haber